İsa Gök 2004'te MHP'ye mi oy verdi?

CHP'nin iki tüzük kurultayından geriye biraz demokratikleşmiş bir tüzük ve iki ismin yaptıkları kaldı.
İsimlerden biri genel başkan Kemal Kılıçdaroğlu, diğeri de iki kurultayın "olay adamı" Mersin Milletvekili İsa Gök.
Gök'ün Kılıçdaroğlu yönetimine muhalefet ettiği biliniyor. Daha Ulusalcı- Kemalist bir siyasi duruşu savunan Gök'ün bundan sonra nasıl bir tavır alacağı bilinmese de bundan önceki tavırları konusunda çok çarpıcı bilgiler var.
Son tüzük kurultaylarından birkaç gün önceydi. CHP'nin 23 Şubat'ta görevden alınan Elazığ İl Başkanı Namık Kemal Şirinocak aradı. Ve bir anısını anlattı.
Anının kahramanı İsa Gök, tarih 2004. Yerel seçimler bitmiş, Mersin Büyükşehir Belediye Başkanlığı dahil birçok belediyeyi CHP kazanmış...
O dönemin CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, aralarında Önder Sav, Mustafa Özyürek ve Sinan Yerlikaya gibi isimlerin bulunduğu bir ekiple yeni seçilmiş başkanları ziyarete giderler. Bir akşamüstü... Elazığ CHP İl yöneticisi Kemal Şirinocak, tanık olduğu olayı şöyle anlatıyor:
"O akşam yemekten sonra Hilton oteli lobisinde Mustafa Özyürek, Sinan Yerlikaya ve ben oturuyorduk. İsa Gök bir arkadaşıyla geldi. Bir ara Yerlikaya, o sırada Mersin Baro Başkanı olan İsa Gök'e, 'Başkan biz belediye başkanlıklarını kazandık ama il genel meclisinde MHP birinci parti çıktı. Bu nasıl oldu?' diye sordu."
Gök'ün cevabı orada oturan herkesi şaşırtacaktı: "Tabii siz belediye başkan adayları olarak hep Alevileri gösterdiğiniz için biz Türkmenler ve Sünniler de hepimiz MHP'ye çalıştık, oy verdik. O yüzden MHP birinci çıktı."
Sinan Yerlikaya'nın Gök'ün üzerine yürüdüğünü ve kavga çıktığını söyleyen Şirinocak, yıllar sonra şöyle diyordu: "Ben Alevi değil Sünniyim ama benim bile zoruma gitti bu şovenistlik... Adam hem CHP üyesi, hem de bunları söylüyor. Aslında açık açık mezhepçilik yapan o. 2007 seçimlerinde de 21'inci sıradan birinci sıraya getirildiğinde partiyi uyardık ama yönetim dinlemedi."
Anlaşılan, CHP'nin İsa Gök özelinde yaşadığı derin çelişki, parti içi koalisyon mantığıyla örtüşmediği gibi parti içi demokrasiyle de aşılacak görünmüyor.
Bu nedenle, eninde sonunda "Yeni CHP"yle eski genetiğin yeni versiyonları arasında ayrılık çanları çalacak.