Uçakta başbakanın doğum günü

Başbakan Erdoğan'la Viyana'da yapılacak Medeniyetler İttifakı Forumu'na katılmak için yola çıkarken Türkiye'nin gündemi hayli yoğun.
Barış sürecinde yeni gelişmeler, Öcalan'ın açıklamaları, BDP'nin yeni döneme ilişkin tavrı ve yılın ilk MGK toplantısı.
Uçağa binmeden önce şeref salonuna bakanlar Beşir Atalay, Bekir Bozdağ, Egemen Bağış, Taner Yıldız geliyor. Milletvekilleri Ayşenur Bahçekapılı ve Harun Karaca da geziye katılanlar arasında.
Başta Efkan Ala ve Prof. Dr. Bekir Karlığa olmak üzere çok sayıda bürokrat da var.
Onlarla ayaküstü de olsa sıcak gündemi konuşuyoruz.
Hepsinde iyimser bir hava var ve hepsi de "Bu kez olacak" umudu taşıyor
Bu pozitif havayla Viyana'ya doğru yola çıkıyoruz. Uçaktaki sürpriz ise Başbakan Erdoğan'ın doğum günü kutlaması... İki pasta geliyor, biri gazetecilerden diğeri ise başbakanlık çalışanlarından... Biri sade diğerinin üzerinde Türk ve Fenerbahçe bayrağı var.
Başbakan Erdoğan, doğum günü pastasını kesmek için eşi Emine Hanım ve kızı Sümeyye Erdoğan'la birlikte geliyor. Mütevazı ve hoş bir kutlama oluyor. Mumlar söndürülüyor. Sıra kesmeye gelince Başbakan bayraklı olanları değil, sade pastayı kesiyor. "İkisine de kıyamam" diyor.
Sohbet de daha çok burçlar ve Oscar ödülleri üzerine sürüyor.
Siyaset konuşmayalım diye başladığımız bu sohbeti, Başbakanın içinde siyaset olan şu sözüyle bitiyor:
"Oscar'a da Nobel'e de siyaset karışıyor. Tıpkı ekonomilere not veren kurumlar gibi..."
Ne asimilasyon ne entegrasyon
Türkiye ve İspanya'nın öncülüğüyle 2005'te kurulan Medeniyetler İttifakı'nın 5. Forumu'nun Avusturya'nın başkenti Viyana'da yapılması anlamlı.
İslam ve farklı etnik yapılara karşı "Hoşgörüsüzlüğü"yle bilinen Avusturya'nın medeniyetler ittifakına ev sahipliği yapması bir yumuşamanın işareti.
Başbakan Erdoğan'ın danışmanı İbrahim Kalın'la bu konuyu konuşuyoruz. Forumda bir konuşma da yapacak olan Kalın, bu tür toplantıların önemine dikkat çekiyor:
"Dünya artık yeni bir arayış içinde. Batı'nın önerdiği entegrasyon ve asimilasyon yabancılaşma ve gettolaşma getiriyor. Tam tersi de paralel toplumlar ortaya çıkartıyor. Şimdi ise bir arada yaşama ahlakı üzerinde duruyoruz."