Tarımda Avrupa'nın birincisi kim?

Doğrusu ne zaman muhalefetten bir siyasi aktörle konuşsam Türkiye'nin tarımıyla ilgili aynı şeyi duyuyorum: "Tarım bitmiştir çiftçi kan ağlıyor."
Aslında siyaset kulislerinde de yemek sohbetlerinde de bu klişe hiç değişmiyor. Oysa rakamlar ve seçimler bunun böyle olmadığını gösteriyor. Ancak yine de durumu festival nedeniyle buluştuğum Bakan Mehdi Eker'e soruyorum. O da rakamlarla cevap veriyor:
"Tarımda ne olduğunun cevabı hem uluslararası hem de Türkiye'nin istatistiklerinde var. Tarımsal hasıla 10 yılda 3 kat arttı. Şu anda 62.5 milyar dolarla dünyanın 7'nci, Avrupa'nın 1'inci büyük tarımsal gücüyüz. Bunu son 10 yılda başardık. On yıl önce dünyada 11'inci Avrupa'da 4'üncüydük. Hakikat bu."
Bakan Eker'e bir ara konuştuğum, eski Tarım Bakanlarından Lütfullah Kayalar'ın da benzer tespitler yaptığını hatırlatıyor ve soruyorum: "Kendinizi anlatamıyor musunuz?"
"Kendimizi halka çok iyi anlatıyoruz. Küçük üreticilerin bazı sorunları olabilir ama sektörün bir sorunu yok. Muhalefet bunu bilerek çarpıtıyor. Eski muhalefet alışkanlığıyla bunu söylüyorlar. Burada tarımla ilgili kurumlarımız var hepsine sorun. Algı da onların dediği gibi değil. Öyle olsaydı AK Parti kırsal kesimde bu kadar oy almazdı."
Acaba bu rakamlar mı yanlış, yoksa muhalefet mi dersine iyi çalışmıyor? Ne dersiniz?