CHP'nin Ağrı hassasiyeti şaşırttı

Bu seçimin çok itirazlı ve tartışmalı olması birçok açıdan ilginçti. Bilinmeyen bir el mi devreye girdi, yoksa seçim yarışının başa baş gitmesi mi neden oldu henüz bir netlik yok. Çünkü hem muhalefet hem iktidar partisi birçok yerde sonuçlara itiraz etti.
Bu açıdan en sıkıntılı süreç Ağrı'da yaşandı. Ağrı'da başa baş bir seçim sonucu çıkınca AK Parti'nin itirazlarıyla birkaç sandıkta sayım yeniden yapıldı ama iş öyle bir noktaya geldi ki, sorun aşılamaz oldu.
Anlaşılan ortada sayım yanlışlıklarını aşan başka bir durum vardı. Bunlar yetmezmiş gibi bir de devreye alelacele Ağrı'ya Adnan Keskin ve İzzet Çetin'i gönderen CHP girdi. Bu durum şaşırtıcıydı çünkü Ağrı'da CHP sadece 128 oy almıştı.
Kimseyle görüşmeden dönen Adnan Keskin şöyle diyordu: "Yaşanan olumsuzluklar yerel seçimlere Türkiye çapında gölge düşürmüştür."
Doğrusu CHP'nin Ankara veya İstanbul'a ilgisini anlamak mümkün ama 128 oy aldığı Ağrı'ya bu "hassasiyeti" insanı şüpheye düşürüyor.
Neyse ki CHP heyetinin bu göz yaşartıcı hassasiyetine ihtiyaç kalmadan, sorun AK Parti ve BDP yönetiminin devreye girmesiyle halledildi ve seçimler 1 Haziran'a ertelendi.
Bakalım ne olacak? Bu noktada AK Parti'nin sokağa yansıyanlardan bir ders çıkartıp çıkartmayacağı merak ediliyor. Seçim öncesi Ağrı'ya gittiğimde bugün yaşananları işaret eden gerçeği gördüm. Eski CHP Parti Meclisi üyesi Savcı Sayan'la şehri dolaşırken, halk açık açık şunu söylüyordu: "Başbakan Erdoğan'a oy vereceğiz ama başkan adayından memnun değiliz."
Seçim sonuçları da bunu doğruladı. AK Parti il genel meclisinde 23 bin oy alırken, belediye başkanlığındaki oyu 20 bin civarında kaldı.
AK Parti, ayrıca sorun krize dönüşmeden çözüm üretemedi. Tam da bu nedenle AK Parti, iptal için daha önce başvurmasına rağmen, sürece damgasının vuran Sırrı Sakık oldu ve şu tespiti yaptı:
"Bin oyun, bir başkanlığın akacak bir damla kandan daha önemli olmadığının bilinciyle hakkımızdan feragat ederek seçimlerin yenilenmesi için başvuruda bulunduk."
1 Haziran seçimlerine iki parti de bu yaklaşımla girerse, kaybeden kim olarsa olsun kazanan Türkiye olur.