MAHMUT ÖVÜR MAHMUT ÖVÜR
02 Mart 2025, Pazar

Kandil bahane mi arıyor?

Sadece Türkiye'nin değil bölgenin geleceğini etkileyecek tarihi bir dönüm noktasındayız. Bu dönem tesadüfen ortaya çıkmadı, her şey değişen küresel dengeleri, bölgedeki hareketlenmeleri doğru okuyan Türkiye'nin inisiyatifi ele alması ve harekete geçmesiyle başladı. Arka planda ciddi bir hazırlık vardı. Siyaseti rutine bağlayanlar görmese de geçtiğimiz yılın 1 Ekim'inde Başkan Erdoğan'ın iç cephe çıkışı ve MHP Lideri Devlet Bahçeli'nin DEM Partililerin elini sıkması bu hazırlığın bir işaretiydi.
Hakkını verilim, MHP Lideri Bahçeli, 22 Ekim'de öyle bir hamle yaptı ki ovadakilerin de dağdakilerin de ezberi bozuldu:
"Teröristbaşının tecridi kaldırılırsa gelsin TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşsun. Terörün tamamen bittiğini ve örgütün lağvedildiğini haykırsın. Bu dirayet ve kararlılığı gösterirse, 'umut hakkı'nın kullanımıyla ilgili yasal düzenlemenin yapılması ve bundan yararlanmasının önü de ardına kadar açılsın."
Bundan daha radikal bir çıkış olamazdı. Böylece Başkan Erdoğan'ın kavramlaştırdığı "terörsüz Türkiye" projesine start verilmiş oldu. Önceki gün de bu radikal çıkışa Öcalan'ın radikal cevabı geldi.
O da kendi içinde ezber bozucuydu. Şu temel paradigma değişikliği yarına yönelik hazırlığı olmayan, rutin dışına çıkamayan siyasi aktörleri şaşkına çevirdi:
"Aşırı milliyetçi savruluşunun zorunlu sonucu olan ayrı ulusdevlet, federasyon, idari özerklik ve kültüralist çözümler, tarihsel toplum sosyolojisine cevap olamamaktadır."
Sonra da altı çizilecek netlikte şu hedefi koydu:
"Devlet ve toplumla bütünleşme için kongrenizi toplayın ve karar alın; tüm gruplar silah bırakmalı ve PKK kendini feshetmelidir."
Bu çağrıya birileri ikircikli cevaplar verse de Başkan Erdoğan çok pozitif yaklaştı. Önceki gün Kanal 7 Grubu'nun 30. yıl kutlama töreninde tarihi bir konuşma yaptı:
"Cumhur İttifakı ortağımız MHP Genel Başkanı Sayın Devlet Bahçeli'nin cesur inisiyatifiyle başlayan, bizim kararlı tutumumuzla ilerletilen terörsüz Türkiye çabalarında dün itibarıyla artık yeni bir safhaya geçilmiştir. Önümüzde bin yıllık kardeşliğimizin arasına örülen terör duvarının yıkılması hedefine giden yolda tarihi bir adım atma fırsatı vardır. Emperyalizmin bu coğrafyada iki yüz yıldır sergilediği sinsi ve kirli oyunun bozulması, sadece ülkemizin ve vatandaşlarımızın değil tüm bölgemizin kazanç hanesine yazılacaktır."
Bu tarihi açıklamalardan sonra gözler doğal olarak terörün ana merkezi Kandil'e döndü. Terör örgütü PKK adına Kandil'den yapılan açıklama beraberinde soru işaretleri de getirdi:
"Çağrının içeriğine olduğu gibi katılıyoruz ve kendi cephemizden çağrının gereklerine uyacağımızı ve uygulayacağımızı belirtiyoruz. Bugünden geçerli olmak üzere ateşkes ilan ediyoruz."
Yine aynı hikâye mi? Hem "Katılıyoruz, gereğini yapacağız" deniyor hem de devreye "ateşkes" gibi alakasız "Kongreye Öcalan da katılmalı" gibi gerçekçi olmayan bahaneler sokuşturuluyor. İyi niyetle belki kitleleri hazırlamak adına yapıyorlar diyeceğim ama onu da diyemiyorum; çünkü Kandil baronları bugüne kadar her olumlu adımı sabote etti ve birilerinin aparatı olmaktan kurtulamadı.
Bu oyunbozan yaklaşıma Öcalan'dan önce DEM Parti'nin ne cevap vereceğini merak ediyorum.
Yine de hatırlatmakta yarar var; bu kez Kandil o pis oyunları oynama fırsatı bulamayacak.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.