Türkiye'nin ilk nano uzmanları Fatih'ten
Fatih Üniversitesi Hollywood'un ünlü polisiye dizileri CSI New York ve CSI Miami'deki gibi kriminal suçları aydınlatıyor. Üniversite'nin Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) ile birlikte 9.2 milyon liraya kurduğu BiyoNanoTeknoloji (BiNoTek) Araştırma-Geliştirme Merkezi yılbaşından bu yana iki suç vakasını inceledi. Üniversite, gelişmiş nano teknolojik altyapısı sayesinde duvara yazılan siyasi bir sloganın şüphelisi ile motosikletiyle birinin ölümüne neden olan zanlıyı ortaya çıkardı.
Adli Tıp Kurumu'ndan gelen elemanlarla ortak yapılan çalışmalardan ilkinde suçunu inkâr eden bir şüphelinin suçu ispatlandı. Duvara boyayla yazılan siyasi içerikli sloganları kimin yazdığını araştıran Adli Tıp Kurumu yetkilileri, BiNoTek merkezinde Türkiye'de sadece iki üniversitede bulunan Raman mikroskobu sayesinde şüphelinin pantolonundaki ve tırnağındaki boyayla duvardaki boyanın aynı olduğunu kanıtladı.
BİLİRKİŞİLİK YAPIYOR
Raman mikroskobuyla incelenen diğer vaka ise, bir motor kazası. Motosikletiyle çarptığı yayanın ölümüne neden olan zanlı, ölen adamın motosiklete bulaşan kanından tespit edildi. Merkezde, narkotik şube müdürlüklerinin isteği doğrultusunda eroin, uyuşturucu ve benzin incelemeleri de yapılabiliyor. Yani merkez artık adli vakalarda bilirkişilik yapıyor. Aralıktan sonra BiNoTek Merkezi'nin kapıları ülke çapındaki tüm nano teknoloji araştırmacılarına açılacak. Bi- NoTek Merkezi Başkanı Doç. Dr. Bayram Ünal,Türkiye'de nano teknoloji bilimini geliştirmeye çalışacaklarını belirterek, "Fatih Üniversitesi'ni geleceğin teknoloji üssü haline getirmeyi, Türkiye'yi nano teknoloji alanında dünyayla yarışır hale getirmeyi hedefliyoruz" dedi.
BİYO NANO DA TEK
Rektör Prof. Dr. Şerif Ali Tekalan da 6 fakülte 42 bölümden oluşan üniversitenin biyo nano çalışmalarında tek olduğunu belirterek, "Üniversitemizde 5 bin 972 lisans, 839 lisansüstü ve bin 418 ön lisans öğrencisi eğitimine devam ediyor. Bu öğrencilerimizle birlikte 155 projeyi hayata geçirdik. Ayrıca 146 yürütülen projemiz var. Biyo nano çalışmamızla ülkemizde tek durumdayız. Üniversitemize Ar-Ge üniversitesi adını verirken bu çalışmalarımızdan güç alarak bu ismi kullanıyoruz. Ar-Ge kapsamında yaptığımız projelerimizi TÜBİTAK, Devlet Planlama Teşkilatı, Leonardo da Vinci, İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve İstanbul Ticaret Odası tarafından da destekleniyor. Gelecekte teknoloji üreten ve dünyaya satan bir üniversite olmak yolunda ilerliyoruz" diye konuştu.
FATİH Üniversitesi kurduğu laboratuvarlar sayesinde de ülke ekonomisine katkı sağlıyor. Son yıllarda İstanbul'un Trakya yakasının endüstri gelişmesine ve ihracatının artmasına katkıda bulunmak için Devlet Planlama Teşkilatı tarafından desteklenen Endüstriyel Otomasyon Teknolojisi Geliştirme ve Sanayi İşbirliği Oluşturma Yatırım Projesi'ne de destek veren üniversite, firmaların rekabet gücü kazanması için çalışmalar yapıyor.
FATİH Üniversitesi dünyanın çeşitli ülkelerinde 115 üniversite ile yaptığı anlaşmalarla öğrenci değişimi programı uyguluyor. Öğrenciler uluslararası işbirliği anlaşmaları çerçevesinde 1 veya 2 dönem değişim öğrencisi olarak bu ülkelerdeki üniversitelerde öğrenim görebiliyorlar. Halen 330 öğrenci, AB'den sağlanan fonlarla Avrupa'da öğrenim ve staj görüyor. Avrupa'nın dışında da Amerika Birleşik Devletleri'ne 13, Avustralya'ya 5, Rusya'ya 14, Çin Halk Cumhuriyeti'ne 19, Kazakistan'a 1, Kolombiya'ya 5 olmak üzere değişim kapsamında toplam 41 öğrenci gönderilmiş durumda.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.