AYŞE ÖZYILMAZEL

Sensin şişko!

Çocukken öyle yapardık; bize "Salak" diyene dönüp "Sensin salak" derdik.
Bunun "Sensin inek", "Sensin dörtgöz", "Sensin cüce" gibi versiyonları da vardı tabii.
Şiddete meyilli olmadığımız için elimizden gelen ancak buydu yani. "Sensin o, sensin!!!"
Sağlık Bakanı Recep Akdağ'ın dahiyane "Obez yerine 'şişko' dersek obeziteyi yeneriz" önerisini duyunca çocukluğuma dönüverdim sevgili okurlar.
İlk tepkim "Sensin şişko" oldu.
Belki Sayın Bakanımız farkında değil ama 'şişko' hoş bir kelime değil. Gerçekten kilolarıyla savaşmamış, yıllar boyu bunun sıkıntısını çekmemiş biri bu durumu kolay kolay anlayamaz.
'Şişko'; kalp kırıcı, motivasyon düşürücü, diyetlerden ve de niyetlerden soğutan, ayrımcılık kokan, can acıtan kötü bir kelime!
Bunu bir tek ben söylemiyorum. Psikolog Alanur Özalp; "Şişko demek ters tepki yapar, intihara kadar gidebilir" demiş işte. Kulakları açıp dinlemek lazım, kendisi benim gibi tamamen duygusal değil bilimsel bir insan ne de olsa.
Yani şimdi yazmayayım diyorum ama kendimi tutamıyorum. Koskoca Sağlık Bakanlığı'nın bulduğu çözüm bu mudur a dostlar?
Obezite çağımızın en önemli hastalıklarından biridir. Bunun çözümü obezlere "Şişko" demek midir? (Sensin şişko!!! Sensin şişko!!!)
Böylece işlem tamam mıdır? Problem çözülmüş müdür?
Allah rızası için biri çıkıp söylesin; Sağlık Bakanlığı'nın bakış açısı bu kadar dar mıdır?
Mesela benim 'şişko' dışında önerilerim var. Hani şuracıkta, bir çırpıda. Dosyalar gömülmeden, anında aklıma geliveren şeyler.
Diyelim Bakanlık okullardaki kantinleri, yemekhaneleri denetleyebilir.
Obezlere diyetisyen ve psikolog hizmeti sağlayabilir.
Bilinçli beslenme programları sunabilir.
Bu konuda eğitimler, seminerler düzenleyebilir.
Gıdaların üzerine kalorilerinin ve yağ oranlarının yazılmasını şart koşabilir.
Trans yağlar yasaklanabilir.
Seda Sayan ya da Uğur Dündar gibi halkın sevip saydığı, lafını dinlediği bir figür bu önemli meselenin yüzü ilan edilebilir.
Seçilen ünlü, şehir şehir dolaşıp konuşmalar yapabilir.
Olabilir de olabilir.
Kimse şişman olmak istemez. Kimse aynaya bakıp da "Ooohh yağcıklarımı seveyim" demez ama zayıflamak hiç kolay değildir. Bedeninle mücadele vermek en zorlu sınavdır. Hele çaresizlik kapıdan girmişse öylece kalakalırsın. Daha fazla yersin, kendine küsersin.
Lütfen obeziteyle yaşayanlara bu kötülüğü yapmayın. Onlar zaten yeterince sıkıntı yaşıyorlar.
Böyle yardım olmaz, böyle çözüm olmaz.
'Şişko' yaklaşımları bırakalım artık.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.