Plansız planlar onlar bunlar
*Arkadaşımın 16 yaşındaki kızıyla İstanbul'da bir kahvaltı sofrasında sohbet ederken, gözleri ışıl ışıl anlatıyordu Bozcaada'yı. Yok, yaşıtları gibi AVM kızı değildi. ''Ben hep Bozcaada'ya gitmek istiyorum Ayşe" dedi. Denizini, insanını, kahvelerini, yemeklerini hepsi bir yana orada olmayı seviyordu. Sadece orada olmayı sevdiğimiz kaç yer var ki?
Dönüp dönüp aynı sahneleri düşünüyor, başka davranmış olmayı, başka sözler söylemiş olmayı ümit ediyoruz. Olmuyor tabii. O anda kendimiz için en doğrusunu yapıyoruz aslında. Kendimizi korumak için, daha fazla üzülmemek için, acıyı önlemek için yapıyoruz. Sonrası kişisel işkence. Ah keşkeler, eğerler, ya öyle olmasaydılar.
Seda Sayan kendisine Twitter'dan küfürlü mesaj yollayan bir takipçisini mahkemeye vermiş. Mahkeme takipçisiyle Seda Sayan'ı barıştırmayı teklif etmiş, Sayan reddetmiş. İyi etmiş. Ünlüler kimsenin malı, oyuncağı, stres topu değil.
Bkz: Jessica Alba. E tabii yemeklerimiz, tatlılarımız bir başka bizim, çok lezzetli, harika hatta şahane. Unutulacak gibi değil ancak kişi düşünmeden edemiyor yani yemeklerimizden başka bi'şeyimiz yok mu bizim?
Damatsız düğün. Özlem Yet hep gelinlik giymek istemiş, bakmış yaş olmuş 38, kendi kendine damatsız düğün patlatmış.
Biz kadınlar bir alemiz, bence çok tatlıyız.
İnsanın kendini mutlu etmesi, gönlünden geçeni yapması esassa eğer bu düğünü alkışlarım. Tabii bir yandan da kadınların gönüllerine göre eş bulamama salgınına yakalanmak sureti ile çaresizlikten son olarak bu noktaya varmalarına da hüzünlenirim.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.