Değmedi be canım değmedi
Gülen fotoğraflarınızı sosyal medyada paylaşmak ister misiniz? Peki ya umutlu olmak? Zor değil mi? İnsanın içine sinmiyor değil mi?
Güzelliklerden söz edince size saldırıyorlar değil mi? Herkes nasıl da riyakâr, saldırgan ve intikamcı değil mi?
Kahveye şarap muamelesi çeken, meraklısının tatmalara, denemelere ve puanlamalara tuttuğu, değişik biçimlerde titizlikle hazırlanan, kişiyi "Yahu bunlar kahveyse biz eskiden ne içiyormuşuz?" hissine salan sistem.
Artık bir kahvenin iyi olması için ille de 3. dalgadan olması gerek. Zaten bitmiyor bu dalgalar değil mi efendim, hep bi dalga.
Neyse, en azından bu lezzetli bir dalga.
Yıllardır 'güzel ses' olması dışında pek bilgi toplayamadığımız, dokunamadığımız, anlayamadığımız sanatçımızın kabuk kırma eylemleri şimdi çok ilgimi çekiyor.
Bu ara en merak edip görmek istediğim isimdir kendisi.
Ya tek başına ya da kankanla. Al sana üç beş liralık anti-depresan. Yanına bir de çay demle, tamamsın.
Sadece köşeye sıkıştığında değer verdiğini söyleyerek mi değer veriyorsun? Değer verdiğimizi iddia ettiğimiz kişiler (aile, evlat, sevgili, dost) için en son ne yaptık?
Paşa gönlümüz için değil, menfaatimiz için değil, icabından değil gerçekten isteyerek ve sadece onu mutlu etmenin keyfine vararak, ne yaptık?
'Varolan Annenin Yokluğu'. Yazarı Jasmin Lee Cori. Yayınevi; Okuyan Us. Bence artık kaçmanın bir anlamı yok, alıp okumak, kendimizle yüzleşmek lazım.
Değmedi be canım, değmedi.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.