Ne oluyor bu Miami’de?

Ya da en yeni yetme ve meraklı röportajcıcan edasıyla sormak istiyorum; neden Miami?
Sanki 90'lar geri geldi. Magazin dünyasını bir Miami dalgası aldı gidiyor sevgili okurlar.
Eskiden elimizde sadece Sibel Can'ın Miami'deki evi, 'Miami Vice' Don Johnson'ın gözlükleri ve Will Smith'in 'Welcome to Miami'si vardı.
Şimdi Miami'siz günümüz geçmiyor.
Sanırsınız 2016 Türk Popüler Kültürü temsilcileri arasında 'Miami Yılı' ilan edildi. Gün geçmiyor ki gazetelerde bir Miami haberi çıkmasın. Gün geçmiyor ki sosyal medya Miami snapleriyle, fotoğraflarıyla şenlenmesin. Öyle bir Miami aşkı, öyle bir 'Miami'ye de gittik beraber, İstanbul'da da yaşadık, sorun şehirlerde değildi biz tam yalandık' kafası, öyle bir Miami'ye kampanyalar vaziyeti.
Tatile nereye? Miami'ye. Ev aldık nerede? Şekerim, Bodrum'da olacak değil ya, Miami'de. Düğünümüz var nerede? Çırağan mı? Roma mı? Paris mi? Ayyy ne demodesin, elbette Miami'de.
Reza bile Miami'de. Varın siz düşünün.
Gece hayatı, mafyası, uyuşturucusu, 'sabahlar uzak bu sevda tuzak' frekansında titreşen Miami'nin Türkler arası bu ani popülerliği insanı düşündürmüyor değil.
Bakalım Miami ahalisi Türklerle sınavını verebilecek mi?