Güneş tutulması altında bir izdivaç
İngiliz yazar, şair ve kuş (şahin) uzmanı Helen MacDonald, o gün yaşadıklarını şöyle anlatıyor: "Kalabalık bir plajdaydım. Gökyüzüne bakmakta olan insanlar, kararmayı çığlıklarla, alkışlarla, ıslıklarla karşıladı. O an kalbimin yerinden oynadığını hissettim. Gözümden yaşlar geliyordu. Dizimin üstüne çöktüğümü, kendimi küçücük hissettiğimi hatırlıyorum..."
MacDonald'ın bu his patlamasını tam olarak nerede ve ne zaman yaşadığını dakikası dakikasına biliyoruz: 29 Mart 2006 Çarşamba günü 13:54'te Antalya'dadır. Lara Plajı'nda toplanan yaklaşık bin kişiyle birlikte tam güneş tutulmasını izlemektedir.
MacDonald'ın böyle bir deneyim yaşadığını, New York Times gazetesinin çıkardığı özel ilave için kaleme aldığı yazısından biliyoruz.
ABD'li doğaseverler, ilginç olaylara meraklı olanlar, astronomlar şu sıralarda hop oturuyor hop kalkıyor. Çünkü yarın (Pazartesi) ülkede tam güneş tutulması olacak. Bu nedenle birçok kişi tam tutulmanın görüleceği yerlere koşturuyor.
Amerikalılar tam tutulmayı nasıl izleyecek? O sırada neler yapacak, neler diyecekler? Olayı nasıl yorumlayacaklar? Bunu henüz bilmiyoruz.
Ancak bir dakika! Türklerin neler yaptığını ve neler dediğini az çok biliyoruz. İşte onlardan bir demet:
Not: Yukarıdaki başlıkta, benim çok sevdiğim yazarlardan Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın Kuyruklu Yıldız Altında Bir İzdivaç adlı romanından esinlendik. Romanda 75 yılda bir görüş alanımıza giren Halley Kuyruklu Yıldızı'nın, 1910 yılında İstanbul'un cahil kesiminde uyandırdığı heyecan anlatılır.
MÜNECCİMBAŞI NEYİ BİLİR?
Not: Osmanlıyı severim ama şu soruma da cevap isterim: Sümerlerden (MÖ 4 bin ila 2 bin) kalma müneccimliği, 20'nci yüzyılda dahi sürdüren bir devletin ayakta kalması mümkün müydü?
TAKIYÜDDİN'İN BAŞINA GELENLER
Madem bilimden ve bilime sırtını dönenlerden söz ediyoruz... İşte rasathane tarihimizden bir sahne: 1525 doğumlu büyük Türk bilimci Takıyüddin Muhammed bin Maruf 46 yaşında II. Selim tarafından müneccimbaşı yapıldı.
1575'te çağdaş bir rasathane kurmak üzere saraya başvurdu. Böylece daha kesin sonuçlu yıldız haritaları yapılabilecekti.
Dönemin, astrolojiye meraklı padişahı III. Murat, veziriazam Sokullu Mehmet Paşa ve lala Hoca Sadeddin'in de desteğiyle bu isteği kabul etti.
Haliç ve Boğaz'a hakim rasathane 1577'de tamamlandı. Bu kuruluşun Avrupa'dakilerden üstün olduğunu biliyoruz. Takıyüddin'in orada yaptığı astronomi hesapları, Kopernik'inden daha isabetliydi.
Derken Kasım ayında "1577 Büyük Kuyruklu Yıldızı" denilen gök cismi İstanbul'da da göründü. Takıyüddin Padişah'a bunun iyi olaylara işaret ettiğini bildirdi. Ancak şansı yaver gitmedi. Dış ilişkiler bozuldu, veba salgını halkı kırıp geçirdi, önemli devlet adamalarını öldürdü.
Fırsat bu fırsat, asıl amacı veziriazamı devirmek olan Şeyhülislam Kadızade hizbi harekete geçti. Takıyüddin yanılmakla kalmamış, gözlem yaparak günaha girmişti.
Saray oyunlarını bilen Takıyüddin direnmedi. Sonuçta Padişah tamamlanmasından sadece üç yıl sonra dönemin en modern rasathanesinin yıktırdı. Evet yıktırdı!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.