Sosyal medya, kahvede bağıran emmi, dedikoducu teyze!
ETRAF SAKALLI BEBEK DOLU
Bu kadar muhabbete meraklı milleti Facebook yetmemiş gibi bir de Twitter diye bir şeyle tanıştır sen! Yanına bir de sözlükleri, forumları ekle. Ne oldu? Bilgiye doyamadı da herkes allame mi oldu, aralarında kültürsanat siyaset tartışmaktan bihal mi oldular, yoksa etraf 'sakallı bebek'ten geçilmiyor mu? "Sakallı bebek nedir?" diyen olabilir. 87 yılının dev asparagas olayıdır. Tan gazetesi, 87 yazında bir hafta, birinci sayfadan, İstanbul'da sakallı bir bebeğin doğup hemen dile geldiğini, bayramın ikinci günü kıyametin kopacağını söylediğini yazdı! Sakallı bebeğin illüstrasyonu güneş gibi yüzü, mavi gözleri ve küçük tutam sakalıyla o kadar etkiliydi ki, sonraki yıllarda her sakal bırakan sarışın arkadaşa 'Sakallı bebek' diye seslenildi, kikirdeyerek kaçıldı! Sakallı bebek bir gün manşetten konuştu, bir gün ailesi onu sakladı, bir gün doktoru 'ismini gizleyerek' demeç verdi, bizim Florya'daki yazlık komşuları bile, gayet üniversite mezunu halleriyle "Doğru mu, değil mi?"yi ciddi ciddi tartıştılar, bayramın ikinci günü geldi, kıyamet kopmadı ve fakat Tan gazetesi satış rekorları kırdı! Gerçek bilgiyle çok ilgilenilmeyen, herkesin bir ağızdan şundan bundan konuştuğu içeriksiz sohbetlerde ne olur? Muhabbet sıkışınca, birileri dikkat çekmek için ilginç bir palavra sıkar, bir olayı abartır, emin olmadığı bir dedikodu atar ortaya, aniden herkes bunu konuşmaya başlar! Kahvehanedeki kimsenin lafını dinlemediği emmi gibi, kalabalık altın gününün mutsuz ve dedikoducu teyzesi gibi, yaz mevsiminde haber bulamayan Tan gazetesi gibi!
BİLGİ KİRLİLİĞİNDE ZİRVEDEYİZ
Twitter'ı, Facebook'u, sözlükleri hakikaten bilgi aktarmak, duyuru yapmak, eleştiri yazmak, hatta doğumgününü haber vermek, hatta hatta "Bebek'de kahvaltı ediyorum, manzara çok güzel," demek için kullananları bile yanaklarından öpüyorum. Çünkü sahte isimler, rumuzlar, hatta başkalarının isimleriyle hakaret eden, dedikodu, şehir efsanesi üreten, kafadan bir şey atıp ne kadar ilgi çektiğini seyreden arkadaşlardan daha değerliler. Twitter hesabım yok, ama bir süredir Twitter'daki sahte Gülse'lerin yazdığı tweet'lerden, bir iki kişinin eğlence için yazdığı abuk subuk zararlı/zararsız palavralardan alıntı yapılmış gazete haberlerine düzeltme yazmak bir günlük hobi haline geldi. En azından Tan gazetesi kendi asparagasını kendi üretirdi, şimdiki gazeteciler de bir tuhaf, hop olduğu gibi sosyal medyadan kopyalıyorlar. Bunun geleceğini bilmiyorduk doğrusu. İnternet çağında, milletçe geldiğimiz nokta, maalesef pek memnun olduğumuz bilgiye kolay ulaşımın yanında, 'bilgi kirliliği'nde zirvedir!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.