NUR ÇİNTAY

İyi bayramlar lüfer!

Bu yemekleri sahi biz mi yaptık?

13 EKİM PAZARTESİ

Geçen hafta kaldığımız yerden devam edersek, evet bir akşamlığına da olsa okullu olduk, sertifika aldık!
Mutfak Sanatları Akademisi'nin (MSA) amatör yemek workshop'larından bahsetmiştim ya hani; işte ona katıldık. Süreç çok eğlenceli, sonuç ise basbayağı büyüleyici oluyormuş: Nasıl yani, bunu gerçekten biz mi yaptık! Sırf bir yemek kursu değil, özgüven inşa terapisi gibi de düşünülebilir!
Bizimki İtalyan Mutfağı'na girişti. Önden en son yiyeceğimiz Amaretto panna cotta'yı yapıp buzdolabına attık. Kimse panna cotta yaparak hava atamaz artık bana; bir dakika sürüyor toplamı! Sırada sebzeli ve mozzarella peynirli İtalyan börekleri vardı. Bizim mayalı hamurumuzdan 16 tane çıktı, bereketli de.
Beyaz şarap ve arpacık soğan soslu karides, 'Yuh yani' dedirtecek nefasette oldu, ayrıca tarihin en iyi temizlenip yıkanan karidesi olduğuna da yemin edebilirim.
Jumboların maşallah içi bayağı dolu oluyor! Ve pek çok restoran onu öylece bırakıyor. Ana yemeğimiz Sicilya usulü kılıç balığıydı.
Dövüp incelttiğimiz kılıç filetolarının içine soğan, sarmısak, dolmalık fıstık, kuru üzüm ve kurutulmuş domates koyup sarıp, yumurta ve galeta unuyla paneleyip, limon dilimi ve defne yaprağını da takıp şişlere dizdik.
Çok afili oldu. Gramajı ölçülü gelen malzemelerle, eğitmenlerle emniyetli sulardaydık ama ciddi ciddi de uğraştık. Aklınızda olsun: İki kişi tek mutfak tezgahını, fırın, ocak, buzdolabı ve kap kacak dolabı paylaşıyorsunuz.
Dar alanda paslaşıyorsunuz yani. Rahat, teklifsiz olduğunuz bir arkadaşınızla gitmenizde fayda var. Fiyat programa göre değişiyor; bizimki 140 TL'ydi ve buna üç buçuk saatlik ders, yiyemediklerimizi paket yapıp eve götürdüğümüz (16 börek bizi bile zorlar!) mükellef bir yemek (Kişi başı dört jumbo) ve içebildiğimiz kadar şarap dahildi.
İtalyan sizi açmazsa, envaiçeşit günübirlik workshop'u var MSA'nın: 'Meze', 'Sushi', 'BBQ Partisi', 'Vejetaryen Mutfak'... Tatlıcılar için 'Çikolata Butiği', 'Matmazel Macaron... Bizim gözümüz 'Tapas' ve Uzakdoğu Sokak Lezzetleri'nde mesela, bakalım. Siftahı yapan devamını getirmeden duramaz, onu da söyleyelim.
Sardinya adası lezzetleri
14 EKİM SALI

Madem İtalyan mutfağından girdik, oradan devam edelim. İstanbul'un en eski ve iyi İtalyan lokantalarından Da Mario, her ay İtalya'nın farklı bir bölge mutfağından mini menü hazırlıyor. Bu ay sıra Sardinya'da. Ton balığı bu adanın geçim kaynaklarından. Demirbaş diyet elemanı diye hor görmeyin; buradaki tuna tartar, mumda kurutulmuş kefal yumurtasıyla sınıf atlamış elbette. Bölge mutfağının en belirgin baharatıysa safran ve bu durumda safranlı deniz ürünleri de sürpriz değil. Katalan usulü ıstakoz salatası, enginar ve kum midyeli kuskus derken, nereye gitse Osmanlı-Türk damak tadını terk edemeyenler için ardıç tohumuyla marine edilmiş kuzu incik de emre amade. Ekim sonuna kadar Etiler ya da Kalamış'taki Da Mario'lardan birini gözüne kestirecekler için, vaziyet böyle...
Yemeksepeti'nden patila ve kaygana
15 EKİM ÇARŞAMBA

Yemeksepeti'nden sipariş veriyor musunuz? Peki ne istiyorsunuz? Pizza mı? Kebap mı? Sushi mi? Yoksa haluj mu? Yemeksepeti, sadece tadı damağımızda değil, komik adı da dimağımızda kalan yemekleri incelemiş: Cıvıklı, patila, dul avrat çorbası, zülbiye tatlısı... Fakat asıl ilginç olan, Yemeksepeti'nden bunları ısmarlayan ne çok insan varmış. Ayda ortalama 1250 kişi haluj istiyormuş Yemeksepeti üstünden. Ki Çerkezlerin lezzetli mantısı kendisi... Trabzon'un kayganası yüzde 56 ile en çok İstanbul'dan sipariş alıyormuş. İnternete girip eve pizza değil, hamburger değil de kaygana getirten pek çok İstanbullu var yani. Hayat şaşırtmaya devam ediyor.
Dünya ekmek ve yemek günü
16 EKİM PERŞEMBE

16 Ekim mühim gün. Ama biraz da ikiyüzlü, çift karakterli gün! Dünya Gıda Günü ve de Dünya Ekmek Günü. En birinci, en temel gıda ekmektir dersek, bir de Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre Türkiye halkının günlük enerjisinin yaklaşık yüzde 44'ünü sadece ekmekten aldığını hatırlarsak, meseleyi çözmüş oluruz herhalde. Kutlu olsun.
Kuzguncuk'ta lüfer bayramı
17 EKİM CUMA

Etinin benzersiz lezzetiyle, kendinden büyük balıklara saldıracak gözükaralığıyla, oltaları kırıp kaçmadaki maharetiyle lüfer, karakterli bir Boğaz balığı ve canımız. İstanbul'a, doğal nimetlerine ve şehir kültürüne dair kaybettiklerimizin, onlara tekrar sahip çıkmamızın sembolü... Bu haftasonu yani 18- 19 Ekim, 4. Lüfer Bayramı, Kuzguncuk'ta kutlanıyor. Bu satırları gördüğünüzde cumartesi geçmiş olsa da pazarın etkinliği bol: 'Balıklar ve Masallar', 'İstanbul Boğazı ve Evliyaları' başlıklı sohbetler... Resim, yaratıcı drama ve heykel atölyeleri... Simotas Binası'ndan Kuzguncuk Kıraathanesi'ne çeşitli mekanlarda, Nilhan Aras'tan Levon Bağış'a yemek kültürü üstüne düşünen nice isim... Detaylara www. fikirsahibidamaklar. org'dan bakabilirsiniz. Haftaya bayramı yaşamış olarak coşkusunu konuşuruz inşallah.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.