En gözde sokak lezzetleri
Müdavimli pilav arabası
Camekânlı sandviççilerde malzemede nitelik aranmaz ama nicelik göz doyurur. Tostu sokak yiyeceği sayacak mıyız? Başlı başına bir dünyadır. Balmumcu'da gazetenin yanındaki Zeynep Büfe, Kadıköy'deki Asker Abi ustadır; kavurmalı tostları hele uçurur. Falancanın sosislisi mi, yoksa filancanın mı, diye kavgalar çıkar. Islak hamburger, geçe sarkan geceler için lezzet zirvesidir. Bambi ve Kızılkayalar tecrübesi olmayanı döverler. Gözlemeciler, arabalı lahmacuncular, çiğ ve içli köfteciler... Bazen 'hijyen' kelimesinin içi aniden boşalır! Midye dolma, yapanların tırnaklarını düşünmediğiniz sürece 20, 30, 40 diye rekor kırdırır. Balık-ekmek bir İstanbul klasiğidir. Müdavimleri olan arabalı pilavcılar vardır meşhur; tavuklu, nohutlu, ciğerli... Maç, tükürük köftesi demektir; yan yana dizili arabalardan çıkan koku insanı da baştan çıkartır. Ama dostu da düşmanı da fanatiklik derecesinde olan, en Anthony Bourdain tarzı sokak lezzeti nedir dersek: Kokoreç.
Programda neler var?
Restoran Haftası'nı dün muştulamıştım. Bu yıl yedincisi gerçekleşiyor, üstelik de yedi şehirde: İstanbul, Ankara, İzmir, Bursa, Adana, Antalya, Gaziantep. Yaklaşık 150 restoran, Sokak Lezzetleri konsepti etrafında buluşuyor. Ne demek bu? Sokak lezzetleri şık atmosferlere girip, şeflerin özel yorumları ve şarap eşlemeli menüleriyle ama yine de uygun fiyatlı olarak çıkıyor ortaya. Bir ay boyunca sürecek bir 'hafta' bu! Yaklaşık 20 civarında fine dining restoran da ayın farklı bir gününde degüstasyon menüsü sunacak ve Nisan boyu devam edecek bu güzellik. 12 Nisan'da Karaköy Ferahfeza'da, 14 Nisan'da Nişantaşı Brasserie'de bu degüstasyonlardan var mesela, takvimin devamına bakın telefondan, havalı yerlerde 'havadar' menüler hoş bir tecrübe olur. Lezzet turları da var, sokakta cazlı, konserli gastro partiler de... Moda'daki Brunelle'de ay boyunca her perşembe sokak tadıyla sokak cazı buluşuyor. Asmalımescit'teki Cheers Pera'da da yine her perşembe tapas havası esiyor. Böyle şirinlikler...
Şefler en çok ne seviyor?
Bu etkinlik sebebiyle İstanbul'a gelen ünlü yabancı şeflerden dün bahsetmiştim. Bugün Rahmi Koç Müzesi'nde maharetlerini gösteriyorlar hatta: İtalya'nın en tanınmış Michelin yıldızlı kadın şefi Cristina Bowerman, İngiltere'nin en genç Michelin'lilerinden Josh Eggleton ve esasen Bangkok'lu ama ora mutfağıyla Londra'da nam salan şef Vatcharin Bhumichitr. Mikro bir gazetecilik hamlesiyle, bu üç isme dünyada en sevdikleri üçer sokak lezzetini sordum:
Şef Cristina Bowerman:
1. Banh mi: Acı biberle ciğer pate, bir üst mertebeye taşınır. Çıtır taze sebzeler ve çıtır taze baget ekmeğiyle basit yemeklerin zirvesi ortaya.
2. New York'un dinamik hayat tarzının bir parçası olarak hot dog çok iyidir. Ama en önemli incelik, ev yapımı karnabahar turşusuyla servis edilmesi...
3. Pizza e mortazza: Hamurun dışının çıtır, içinin yumuşak olması gerekir. Mortadella ise taze dilimlenmeli. Tabii ki koku ve tat arasındaki doğru dengeyi korumak için de ince kesilmesi icap eder.
Şef Josh Eggleton:
1. Vietnamese: Dumanı tüten bir sokak yemeğini yemek zordur. Ama ben elde dumanı tüten taze ve lezzetli et suyunu çok seviyorum.
2. Fish & Chips: İngiliz balık ekmeği her zaman favorim. Deniz kenarında yağmur altındaysanız ve bol malt sirkeliyse... Muhteşemdir.
3. Croque Monsieur: Bu Fransız tarzı tost-sandviç mükemmel bir sokak yemeğidir. Özellikle Borough Market'de Raclette adlı küçük dükkânın önünden geçerseniz eriyen peynirin davetkâr kokusu her zaman oraya çeker sizi.
Şef Vatcharin Bhumichitr:
1. Her yerde bulabileceğiniz tatlı hardal ile servis edilen Alman sosisli sandviç.
2. Hong Kong'da mangalda pişmiş et, erişte ve garnitürle servis edilen çorba.
3. İtalya'da her yerde bulunan ve plajların ideal eşlikçisi İtalyan dondurması Gelato.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.