Hayat artık kötü bir dekor
RETRO TARZIYLA YAŞIYORUZ
Kendiliğinden olmuyor bu. Arkasında koskoca bir mekanizma var. Öncelikle az önce belirttiğim gibi, işletmecilik bu işte önemli bir rol oynuyor. İkincisi 'asri zamanların' ruhu böyle bir ihtiyaç içinde. Artık 'retro' denen bir hayat tarzıyla yaşıyoruz. İnsanlar geçmişi keşfediyor. Birden bire bakıyorsunuz 30-40 yıl önce yaşadığınız bir dönem, şimdi yeniden güncel hale gelmiş. Şu sıralar 1960 ve 70'leri yaşıyoruz. İnsanlar 'vintage' diye bir âleme girdi. Bit pazarlarına nur yağıyor. O dönemin çantasını, pabucunu, gömleğini, kazağını satan mağazalar mal dayandıramıyor. Yeni modacılar tasarımlarını o ilhamla oluşturuyor. Reklamlarda, ister yazılı, ister sözlü, ister görsel olsun, o eski deyimler, replikler öne çıkmaya başlıyor. Post modern dünyanın hazırladığı bir dalga bu. Geçmişin soylulaştırılması diyorum buna. Post modern hayat, dünyayı bir tiyatro sahnesine çevirdi. Hayatın tiyatrolaşması dememek için bir neden yok. Bu, Shakespeare ustanın "Bir sahnedir tüm dünya," lafından farklı bir tutum. O hayatın tanımını yapıyordu. Post modern zamanların tiyatrosu ise hayatın tanımsızlığına bir işaret. Her şeyin yapay, her şeyin süsleme, her şeyin dekor olabileceğine işaret ediyor bu tutum. Dolayısıyla geçmiş bir tiyatro sahnesine dönüştürülüyor. Oyuna çevriliyor. İtiraf edelim, bu oluşum içinde geçmişle 'oynuyoruz'. Kendimizi bir oyuncuya dönüştürüyoruz. Bir kartondan dekor artık geçmiş. Çok tehlikeli bir özellik de var bu 'yapının' içinde. Geçmiş de dahil her şeyi bir oyuna/sahneye indirgediğimizde realiteden uzaklaşıyoruz. Zira biraz da gerçek bizi rahatsız ettiği için gidip geçmiş denen o dekora sığınıyoruz. Geçmişe ram olmak, onun içinde erimek zaten bir tür hastalıktır. Gerçekten kaçmanın sağlam bir yoludur. Şizofrenik bir haldir. Onu bir de oyuna çevirdiğimizde durum daha da vahimleşiyor. Nostaljinin şu asri zamanlarda hayatımızda çeki taşı gibi bir 'varlığa' dönüşmesinin nedeni de budur. Nostalji artık masum, kendiliğinden bir şey değil ki! O tiyatroyu yaratmak, onun dünyasını kurmak için hazırlanmış en önemli dayanak, en önemli sıçrama tahtası. Nostalji bu niteliği kazanmasa, insanlardaki bu yapay özleme duygusu yaratılmasa, diğer adımlar hiç atılmaz. Hayatın soylulaşması bir tehlike çanıdır!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.