Denizlerimizi sömürmeyi marifet sayıyoruz
BALIKÇI REİSLERİ, ARMATÖRE DÖNÜŞTÜ
Hükümetler plansızca balıkçılığı teşvik ederek, okyanuslara göre tasarlanmış boy ve donanıma sahip gemileri edinebilmeleri için balıkçılara uzun vadeli krediler açtı. O zamana kadar küçük tekneleriyle avlanan balıkçı reisleri birden kalabalık bir ekibi besleyen, bir yandan da gemilerin borcunu ödemeye çalışan ufak çapta armatörlere dönüştüler. Denizlerimizin hızla kirlenmesinin yanı sıra, tek bir balığı bile suyun altında izleyebilecek teknolojilere sahip bu gemiler, denizlerimizi boşalttı. Yürürlükteki 1380 sayılı kanun ise yasadışı avlanmayla savaşan kurumların elini kolunu bağlıyor. Nitekim gazetelerde, Aslan'ı vuran balıkçının daha önce 11 kez yakalandığını, kesilen cezaları ödemediği halde yasak bölgelerde avlanmayı sürdürdüğünü okuduk. Yeni hayata geçirilen Balıkçılık ve Su Ürünleri Genel Müdürlüğü, kamuoyu desteği, belediyeler valiliklerin çabalarıyla ve mevcut yasa çerçevesinde yasak avcılıkla mücadele etmeye çalışıyor. Ancak yavru balık avlamanın cezası 785 lira. Balıkçı bu cezayı ödedikten sonra el konan balıklar tekrar mezada çıkıyor, balıkçılar aralarında anlaştığı için kimse artırmaya girmiyor ve ceza ödeyen balıkçı, üç kuruşa bu balıkları satıp alıp, faturalı olarak, balık perakendecilerine ya da lokantalarına satabiliyordu. Yaklaşık bir haftadır uygulama değişti. El konan balıklar, örneğin çinakops, o günün lüfer fiyatından satışa çıkıyor. Dolayısıyla artık ceza ödeyen balıkçılar, o partiyi alamıyor. Önümüzdeki nisanda, 1380 sayılı yasanın Meclis'te günün koşullarına göre değiştirilmesi bekleniyor. Ama bu yeterli çözüm değil. Biz tüketiciler acımasızca yavru balıkları satın almaya, yemeye devam ettiğimiz sürece, devlet daha önce kredilerle desteklediği balıkçılara yeni geçim kaynakları sunmadığı sürece, önümüzdeki yıllarda çinakop bile bulamayacağız. İthal balıklar ise balık reyonlarını dolduruyor. Daha şimdiden Norveç'in bir numaralı uskumru alıcısı olduk bile. İthal somon, artık bizim balıklarımızdan sayılıyor. Norveç kalkanları da gelmeye başladı, Mısır'dan lüfer ithal edildiği söyleniyor. Ve biz hâlâ dünyanın en lezzetli balıklarının Boğaz'da tutulduğuna kendimizi inandırıyoruz. Elveda güzelim balıklarımız!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.