'Püskevit açılımı': Bahçeli'deki çocuk imgesi
Bence doğru eşleştirme değil.
Bunlar ayrı sosyal, kültürel ve siyasi dönemlerin fotoğrafları.
Kemalettin Tuğcu romanları malumunuz. Hepsi bir biçimde yetim kalmış, boynu bükük çocuklar teması ana konuydu. Boyacı çocuklar, çıraklar; adaletsizliğe rağmen evlerinin tüm sorumluluğunu üstlenmeye çalışırlardı.
Ya 60-70'lerdeki Yeşilçam filmleri: 'Ömercikler', 'Ayşecikler'. Onlar da bir biçimde hayatın sillesini yemiş, sarışın, temiz yüzlü çocuklardı.
Bir dönem kartpostal tezgahlarından hayatımıza giren 'Ağlayan Çocuk' posterini de unutmamak lazım. Popüler olmuştu. Yine temiz yüzlü ve sarışın olan gözü yaşlı bu çocuğu da çok sevmiştik. Neredeyse her dükkanda, her evde karşımıza çıkmaya başlamıştı.
Ve tabii ki 80'li yılların Küçük Emrah'ı. Artık sarışın çocuk yerini esmer ve kavruk çocuğa bırakmıştı.
Hepsi adil olmayan bir yaşamın simgesiydi. Dünyaya inat ayakta kalıyor, hınçtan çok onuru temsil ediyorlardı.
Ve toplum bu çocuk imgesini sevmişti:
Çünkü; "Çocukların bilgeliği, fedakarlığı ve direnci temsil ettiği bütün bu filmler aslında büyüklerin kendi kötü yazgılarını, ailevi olduğu kadar toplumsal da olan kendi iktidarsızlıklarını, kısacası kendi çocuk bırakılmışlarını sevme çabasının ifadesi" idi.
Çünkü;
"Yetersizlik duygusunun masumiyetle, masumiyetin kurtarıcılıkla özdeşleştirildiği bu sahneler, her türden yozlaşmışlığın; insanların ahlakını bozan paranın, şımarık zenginlerin, pavyonların ve batakhanelerin karşısına çıkarılan, küçük düşürülmüş bir yerel erdemin, bir arınma imkanının simgesi" idi. (Nurdan Gürbilek. Kötü Çocuk Türk kitabı.)
Bu ise sanırım başka bir yazı konusu.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.