Akdeniz bir göçmen mezarlığı

Dünya adil ve huzurlu bir yer olamadı hiçbir zaman. Bu nedenle göçler hiç bitmedi. Açlık, yoksulluk, savaşlar insanları yaşadıkları topraklardan sık sık kopardı. Koparmaya devam ediyor. Bugün de milyonlarca insan, kapitalizmin yaratmış olduğu sorunlar yüzünden göç etmek zorunda kalıyor. Köylerden kentlere, az gelişmiş ülkelerden gelişmiş ülkelere. Bu acının kanayan noktası ise Afrika. Bu kara kıtadan her gün yüzlerce insan yasadışı yollarla Avrupa'ya ulaşmaya çalışıyor. Yeni bir hayat için hayatlarını ortaya koyarak. 'Şanslıları' ucuz işgücü oluyor; şansızları ise ölüyor!
Akdeniz'in dibi savaşın ve yoksulluğun ölü çocuklarıyla doluyor.
Akdeniz bir mezarlığa dönüşüyor.
Son 20 yılda en az 20 bin göçmen Akdeniz'in soğuk sularında yaşamını yitirdi.
Son 10 günde İtalya kıyılarında ölen göçmen sayısı 405.
Avrupa, eski sömürgelerinden gelen göç dalgasına karşı elinden gelse her yere duvar örecek. Aşırı sağ yükseliyor, göçmen düşmanlığı artıyor. Avrupa Parlamentosu'nun aşırı sağcı Britanya Ulusal Partisi'nin lideri Nick Griffin, Afrikalı yasadışı göçmenleri Avrupa'ya taşıyan teknelerin batırılmasını önerdi. Ona göre Avrupa bunu 'Üçüncü Dünya' tarafından batırılmaktan kurtulmak için yapmalı.
İlk bakışta, 'Ne yapsınlar? Kendi yaşam alanlarını koruyorlar' diye düşünmek mümkün.
Lakin kazın ayağı öyle değil.
Artık dünya 'küresel bir köy.' Yani tek başına kurtuluş yok.
'Bu insanlar topraklarını neden terk ediyor?'sorusuna yanıt ve çözüm bulunmadan kimseye huzur yok.
Evren kendi adaletini belki de böyle sağlıyor!
Demek istediklerimi geçen hafta yayınlanan şu iki haber daha iyi anlatıyor:
- Dünya, 241 trilyon dolarla en zengin dönemini yaşıyormuş. Lakin bu paranın yüzde 86'sını dünya nüfusunun yüzde 10'u kontrol ediyor. Geriye kalan yüzde 90 ise yüzde 14'le yetinmek zorunda. Yani, varlık içinde yokluk halinin sonuçları ise vahim.
Halihazırda dünyada 1 milyar insanın karnı aç. Batı Afrika'da 18 milyon insan, her gün yaşam mücadelesi veriyor. Yılda 2.5 milyon çocuk, açlık nedeniyle yaşamını yitiriyor.
-Küresel kölelik endeksine göre dünya çapında 30 milyon 'modern köle' yaşıyor. 162 ülkeyi kapsayan listenin başında yine Afrika ülkeleri var. Türkiye 90'ıncı sırada.
Sizce buradan yaşanılası bir dünya çıkar mı?