Patron, bir sorunumuz var!

Ünlü NASA repliği... Houston, we have a problem... Problem dediği, Apollo düştü, düşüyor hali. Şimdi benzer replikler, milyonlarca işyerinde, ofiste, "Blackberry Felaketi" yüzünden yaşanıyor.
Viktorya Çağı'nın Internet'i sayılan telgraf, savaş ve ticaretin tarzını değiştirmede inanılmaz etki doğurmuştu. Zira ilk kez bilgi, "insandan daha hızlı" hareket edebiliyordu. O zamana dek ticaret mutlaka yüz yüze veya postanın taşıdığı "yazılı kontratlar" üzerinden yapılıyordu. Telgrafı izleyen telefon, dünya ticaretinin ikiye katlanmasını, kontrat sürecinde uzaktan müzakereyi mümkün kılmıştı. Derken faks geldi. Bu "belgegeçer" sayesinde küresel ticaret hacmi, 10 yılda 5'e katlanıverdi. Derken Internet'in temsil ettiği bu yeni ekonomi düzleminde bilgi ve iletişim araçları, küresel gelirin 70 trilyon $'a zıplamasını sağlamakla kalmadı, diğer bütün ticaret yollarını, bir daha asla geri dönülmez tarzda demode ediverdi.
Bugün birinden elbisesini, cüzdanını isteyin ama telefonunu istemeyin. Hele ki bu telefon, üzerinden işini, aşını, eşini yönettiği akıllı telefon ise... Düne kadar bir "mekânı" adresleyen sabit telefon bugün, cebe girmiş haliyle bir "insanı" adresliyor ve oldukça da akıllı. Anlaşma, yazışma, mesajlaşma, ast-üst arasındaki emirler, ricalar, iş takipleri ve daha fazlası...
Milyonluk ihaleyi almakla kaçırmak arasındaki farkı, basit bir mesajın "offline" yüzünden gidemiyor olması belirliyor. Ya da müşteriye gidecek olan bir siparişin, cep telefonundan karşı tarafa aktarılmayışı, gerçek dünyada "kepenk kapama" ile eşdeğer düzeyde. Blackberry Faciası sonrası patronlar; "bir sorunumuz var" repliği faturasını hesaplıyordur şimdi.