Sayın Akdağ duyun bu sesi

Değerli okurum İrem'in mektubu elime geç geçti.
Ama konu önemli olduğu için yazmak istedim.
İrem'in anlattıkları Giresun Devlet Hastanesi'nde yaşanmış…
Okurumuz, doktor ihmali yüzünden 55 yaşında 8 çocuklu bir kadının bağıra bağıra nasıl can verdiğini anlatmıştı mektubunda.
Okurken öfkeden tansiyonum çıktı.
"Olamaz" dedim içimden.
Sonra da sizi haberdar etmek istedim.
Sağlıkta ihmal ölüm demektir.
Ve bunun telafisi olmaz.
İrem'in mektubu eminim ki; Sağlık Bakanımız Sayın Recep Akdağ başta olmak üzere Sağlık Bakanlığı Müsteşarımız Sayın Nihat Tosun'u ve diğer yetkilileri harekete geçirecektir.
Olay incelenecek, suçlular da cezalandırılacaktır.
Bundan kuşkum yok.
Sevgili okurumun da olmasın.

İrem, 'anne' dediği komşuları Beyhan Hanım'ın acı dolu hastane öyküsünü şöyle özetledi:
"30 Ağustos 2011 Salı, yani Ramazan Bayramı'nın ilk günü. Beyhan anne (Işık) fenalaşarak evinin önünde yere düştü, bir daha da kalkamadı.
Beyhan anneyi hemen Giresun Devlet Hastanesi acil servisine kaldırdık. Nöbetçi Doktor Fatma B. tarafından tansiyonu ölçülen yaşlı kadının, beyin MR'ı çekildi de nedense kalp grafisi çekilmedi.
Tetkiklerin ardından Beyhan annenin bir şeyinin olmadığına karar verildi.
Hastanın, 'Ağrıya dayanamıyorum' feryatları para etmedi yani.
Hatta doktorlar, utanmadan yaşlı kadın için 'numara yapıyor' bile diyebildi.
Yetmedi, 'psikolojiktir, istese kalkıp yürür, hatta koşar da' dediler.
Bu çirkin tavırdan sonra yaşlı kadın zorla evine gönderildi.
Evde daha da kötüleşen Beyhan anneyi bir gün sonra Giresun'da özel bir hastaneye kaldırdık. Oradan da bir sonuç alamadık.
Beyhan annenin durumu gittikçe ağırlaşmıştı. Mecburen tekrar Giresun Devlet Hastanesi'ne götürdük.
Nöbetçi Doktor Sıla C. de diğerleri gibi ilgisiz kaldı.
Sanki bayramda çalışmasının acısını bizden çıkarıyordu.
Ayağa kalkamayan Beyhan anneye, 'numara' yaptığı iddiasıyla ne sedye verildi ne de ambulans.
Oysa Beyhan anne son saatlerini yaşıyormuş.
Ama doktorlar hala 'bir şeyi yok, daha acil hastalar var, meşgul etmeyin' diyerek bizi azarlıyordu.
Dr. Sıla C., ambulans ısrarımıza, 'Siz düşünün nasıl götüreceğinizi, numara yapan bir yaşlı kadın için ambulansı meşgul edemem' dedi insafsızca...
Mecburen annemizi çarşafların içinde karga tulumba eve taşıdık.
'Sizi şikayet edeceğiz' dediğimizde ise küstahça 'Bence de edin' cevabını verdi Dr. Sıla.
Annemiz bir gün sonra göğsündeki dayanılmaz ağrılarla hayata veda etti.
8 çocuk yetim kaldık. Beyhan Işık'ın ihmal sonucu öldüğü iddia ediliyor…
Sahi bir doktor bu kadar zalim olabilir mi?
Hem de sağlık konusunda bu denli titiz bir hükümetin ve bakanın olduğu devirde…
Olur mu?
Oluyor işte.
AK Parti ve Hükümeti'nin sağlık alanında gerçekleştirdiği reformlardan sonra duyduklarımıza şaşırmadık değil.
Sağlık Bakanı Sayın Recap Akdağ da hayret edecektir belki.
Giresun'u yasa boğan bu olayın acilen incelenmesi gerekiyor.