"Taş atan çocuklar" edebiyatı
Şimdi birileri, attığımız bu başlıktan yola çıkarak hemen yorum yaparak saldıracak: Ruhsuz, duygusuz, rezil adam!...
Önce yazıyı objektif bir gözle okuyun, sonra küfür ederseniz edin. Ya da ne bileyim "Adam haklı" noktasına gelirsiniz belki!
Edebiyat var; çünkü bu artık "taş atan çocuk" olayı olmaktan çoktan çıktı. Taş atan çocuklar!... Evet, bunlar çocuk...
Bildiğim kadarıyla hayır.
Atılan yok mu?
Var.
Bu, çok özel suçlarda söz konusu...
Eskiler, "akıl baliğ olmadı" derlerdi.
Başka bir deyişle "Çocuktur ne yapsa yeridir" gibi bir durum yani...
Bu yüzden onlar çok özel durumlar dışında soruşturulamıyor, cezalandırılamıyor...
Mahkemeler bile farklı.
İşte zurnanın zırt dediği yer de burası.
Taş da bir çeşit silah değil mi?
Başınıza ceviz büyüklüğünde bir taş atıldığında o taş sizi öldüremez mi?
Adana Valisi Hüseyin Avni Coş geçen salı günü SABAH Güney'e ibretlik bilgiler açıkladı.
Vali Bey, elinde patlayıcı maddeyle yedi kez yakalanıp yedi kez salıverilen bir "çocuk"tan söz etti.
Sayın Coş bu arada aydınlara, "Çocuk hakkı", "İnsan hakkı" diyenlere, insani duyarlılıktan söz eden herkese çok anlamlı bir çağrı yapıyordu: Çocuklara kıymayın, kullanmayın onları...
Çocukların yüzünde poşu (maskelemek için) var. Molotof kokteylinin o çocukların elinde ne işi var?
O evlatlarımızı bir yolunu bulup etkilemeyi başaran bölücü terör örgütü var karşımızda.
Ve her eylemde "militanlaşmaya" namzet o çocuklar önde, bölücü örgüt ise siperdedir.
Eline bomba tutuşturulan zavallı çocuk, erken patlayan o bomba yüzünden paramparça olmuş, çete reisinin umurunda mı?
Behoz iti çocukları da sömürüyor. At izi çoktan it izine karıştı beyler…
Türkiye Cumhuriyeti demokratik, laik, sosyal bir HUKUK devletidir. Hak, hukuk, çoluk, çocuk diyenlerin istismarına prim vermeyecek kadar da akıllı bir devlettir...
Herkesin içi rahat olsun...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.