Çıplak şantaj
Yazarımız Hüseyin Kocabıyık'ın açıklamalarını duydukça mesleğimden utanır hale geliyorum…
28 Şubat sürecindeki bazı gazetecileri anlatıyor sevgili Hüseyin...
Belden aşağı vurmalara dikkat çekiyor.
İnsanın özel hayatını 'kamusal alana' taşıyan çirkin bir zihniyeti anlatıyor.
Gazetemizin yazarı ve eski başbakanlardan Tansu Çiller'in de eski danışmanı olan Kocabıyık, bir dönemin perde arkasını aralıyor.
Açıklamalarının yankısı uzun süre dinmeyecek gibi.
Emin Çölaşan ve Aydın Doğan'ı suçlayan yazarımızın anlattıklarında, eminim birçok eksik vardır ama kanımca bir milim fazlalık yok.
Çünkü o yalan söyleyecek biri değil.
Bugüne kadar niye sustuğuna gelince...
Zamanı şimdi geldi de ondan, derim…
50 yıl öncesinden söz etmiyor ha…
Dünden bahsediyor.
'Balık hafızalı' diye alay edilen bu milletin rahatlıkla hatırlayacağı günlerden…
Sağ olsun Hüseyin kardeş, bir insanlık ayıbını ortaya çıkardı…
Yaşadığımız ve hatırladığımız dönemlere ait gazetelere rastgele bir göz atmak bile Türkiye'de değişenler ile değişmeyenleri anlamamıza yardım eder.
O günkü Hürriyet'ten bir haber var:
9 sütuna manşet
"Çiller'den yaza merhaba"...
Bir yıl sonra DYP'ye genel başkan ve Türkiye Cumhuriyeti'ne Başbakan olacak, dönemin Devlet Bakanı Tansu Çiller'in mayolu fotoğrafları...
Şu sıralar dibi delinen 'Amiral Gemisi'nin ön sayfasının yarısı, arka sayfasının ise tamamı bu habere, daha doğrusu fotoğraflara ayrılmış.
Yaptıkları işle çok övündükleri belli.
Arka sayfanın başlığı: "Yılın atlatması".
Nedir o?
***
Amacı, siyaseti manipüle etmek…
Siyasetçiyi de madara!…
O günlerde keyfi yerinde…
***
Birçok konuya birinci elden tanıklık etti…
Başta da söyledim yalanı yok.
Herhangi bir beklentisi de…
Öyle kin tutacak biri de değil…
Anlattıkları birebir doğru şeyler…
Refah-Yol'un oluşmasında da en önemli, en etkili hatta en belirleyici rolü oynamış biri.
Halûk Şahin'e meydan okuması da bunun kanıtı.
Refah-Yol Hükümeti'nden çekilmesi için Sayın Çiller'e yapılan aşağılık baskılar...
Ne iğrenç!
Ne ahlâksızca!
O çirkin olayı Emin Çölaşan 'Sakıncalı Gazeteci' kitabının 107. sayfasında bile anlatmış…
Araştırmacı gazeteci Uğur Dündar'ın, Çiller'in doktorundan çalınmış yarı çıplak fotoğraflarını Emin Çölaşan'a gösterdiğini, aynı şeyi daha sonra Ertuğrul Özkök'le tekrarladığını yazmış.
Yetmemiş o fotoğraflar...
Çiller'in siyasi rakibi Mesut Yılmaz'a da gösterilmiş.
Ne utanç verici bir durum…
O kitapta, fotoğrafların elden ele nasıl dolaştığı da anlatılmış.
Sevgili Kocabıyık'ın, isimlerini verdiği gazeteciler...
Yani Ertuğrul Özkök, Uğur Dündar, Halûk Şahin, Fatih Çekirge, Hasan Cemal ve patronları...
Cümlesini sık sık ter bastığını görür gibi oluyorum.
Karizmaları fena çizildi adamların...
Bravo kardeşim…
Eline sağlık.
Yazmaya devam...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.