Ders alsınlar
Sayın Başbakan'a hayran olmamak elde değil…
Gözleri kör, kulakları sağır olanlar biliyorum yine bana 'yağcı' diyecek.
Varsın desinler.
Umrumda değil…
Onlar nalıncı keserine benzer,
Hep kendilerine yontarlar çünkü.
Haliyle burda da öyle yapacaklar.
Cıva gibidirler keratalar, menfaat için her şekle girerler.
Ama siyasi hesap yapmadan.
Zaten Sayın Başbakan'dan bugüne kadar hiçbir beklentim, talebim olmadı.
Olmaz da…
Ben Başbakan'ın,
Performansına,
Duruşuna,
Ve delikanlılığına hastayım…
Ne yapayım?
Kimi kıvırttı,
Kimi çaldı,
Kimi şapkayı kaptırdı,
Kimi de köşkünde şampanya patlattı…
Kumarcı başbakanımız bile oldu.
Bu millet onlarla Recep Tayyip Erdoğan arasındaki bariz farkı görmeseydi bu kadar oyu elbette vermezdi.
Arı gibi çalışıyor.
Ya o dik duruşu?
Yalpalamayan, eğip bükmeden lafını esirgemeyen tavrı...
Son olarak şehir tiyatrolarıyla ilgili "Belediye maaşınızı versin ama bir adamını yönetime koyamasın öyle mi?" şeklindeki sözleriyle yaptığı çıkıştan sonra "Özelleştireceğim" demesi...
Yapar mı?
Vallahi yapar...
Varsa 'var' yoksa 'yok',
Ne bir kıvırma,
Ne bir patinaj...
Delikanlı dediğin sözünde durur değil mi?
Saniyeleri bile programlı.
Üstelik "Şu kadar oy aldım" deyip yan gelip yatmıyor…
Eli her an tetikte…
Siperde nöbet tutuyor,
Muhalefete gelince,
Onlar deliksiz uykuda.
Hem de en kallavisinden...
Halkın sağlığı, ülke ekonomisi, güvenlik vs vs...
Arada Afyon Valisi gibi uçuk açıklamalar yapan memurların hesabını da o veriyor.
Ve iç düşmanlar,
Hele baş belası PKK…
En acıtanı terördür.
Ardından Suriye ve İsrail…
Daha Avrupa'yı saymadık bile…
Kısacası bu savaş çok cepheli.
Önden, arkadan, yandan, tepeden, alttan ve üstten…
Her yer düşmanla dolu.
Yani boş bulunursan kurşunu yersin.
Bu yüzden uyanık olmak zorunda Başbakan.
Oysa MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli yaya 10 dakikalık mesafede olan ATO Kongre Salonu'ndaki il kongresine gitmedi bile…
Farkı burada görmek mümkün...
Mesela Başbakan Erdoğan bugün Adana'da olacak…
Partililere seslenecek…
Ne diyelim,
Allah güç kuvvet versin…
Buna ancak "insanını ve memleketini" çok seven tahammül eder....
Galiba işin sihri burda.
Yani sevmekte,
Sahi sevginin gücü değil miydi Şirin'i için Ferhat'a dağları deldiren?
Kıyaslamak mümkün bile değil!
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.