Halk sevdası budur
Yarışamıyor da?
Bürokratlar bile kaplumbağa hızında.
Kaç bakan değişti.
Kaç danışmanı gitti.
Kaç seçime girdi.
Hepsini nasıl aldı?
Gördünüz değil mi?
İşte bu güç halkın gücüdür.
Sinirleri nasıl dayanıyor bilmem...
PKK'yı yok etmek için mücadele et.
Baş belası Suriye ile uğraş.
Şimdi koyun kendinizi Başbakan Erdoğan'ın yerine…
Uzaktan ahkam kesmeyin,
Bakalım bu tempoya ne kadar dayanabilirsiniz?
Ancak üç gün dinlenebildi.
Hemen işbaşı yaptı.
Miting gibi il kongreleri,
Ve ardından Meksika'daki G-20 Zirvesi'ne, sonra da Brezilya'daki Rio20 Zirvesi'ne katıldı.
Geçmişte de öyle yapmıştı.
İsrail'in Mavi Marmara gemisine saldırması üzerine Güney Afrika gezisini erken bitirmişti.
Suriye'deki iç savaş üzerine Çin gezisini de tamamlamadan yurda dönmüştü Başbakan Erdoğan.
Her yere yetişiyor, her şeyle tek tek ilgileniyor.
Cenazelere gidip tabuta omuz veriyor.
Taziyeleri ihmal etmiyor.
Geceleri sürpriz ziyaretler yapıyor.
Nerede bir dertli görse derman oluyor.
Yani bir dakikası bile boş geçmiyor Başbakan Erdoğan'ın.
Kaç akreple ve yılanla savaştı?
Saysak günler alır.
Deve dikeni gibi manyaklar çıktı önüne.
Her türlü güç odakları onu yıkmak için uğraştı.
'Rejim gider' dediler.
Yemeyince, Global krize sarıldılar.
Yalan ve karalama makinesi hep çalıştı.
Darbecisi saman altından su yürüttü.
Hastalığıyla ve gözyaşıyla da alay edildi.
Belki bir işe yarar diye...
Mesela dün Başbakanla görüşen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu gibi.
Sayın Kılıçdaroğlu koşulsuz destek vermesi gereken önemli bir meselede bile politika yaptı.
Elinizi vicdanınıza koyun ve söyleyin. Kimin bedeni böyle entrikalara dayanabilir?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.