REFİK ERDURAN

Küp sağlığı

Rasim Ozan Kütahyalı'nın yazısının ilk cümlesini okuyunca gözlerime inanamadım:
"Ben Başbakan'ı seviyorum."
Niçin mi şaştım?
Başbakan'a olumlu yaklaşıldığı için değil. Sevgiye olumlu yaklaşıldığı için.
Medya yorumcularımız birbirlerinden sık sık "sevgili Falan, sevgili Filan" diye söz eder, beğendikleri politikacılara ise ancak "destek" sunarlar. Belleğinizi bir yoklayın bakalım: o ikinciler için sevgi sözcüğünün kullanıldığı bir yazı ya da ekran beyanına en son ne zaman rastladınız?
Hele bir lideri sevdiğini açıklamak... "Her görüşüne katılmıyorum ama kendisi bana cana yakın geliyor" gibi bir şey söylemek... Aman ha! Anında o kişinin yandaşı, yalakası, yavşağı mavşağı ilan edilirsiniz.
Bağımsız, yürekli, namuslu bilinmek istiyorsanız, tipi hoşunuza giden ve katılmadığınız kimi sözlerini sevimli bulabildiğiniz birine bakarken bile zinhar gülümsemeyeceksiniz. İlle çatık olacak kaşlarınız.
Davranışlarla duygular arasındaki etkileşim kısır döngüdür. Kaşlarınız çatıldıkça öfkeniz kabarır, öfkeniz kabardıkça kaşlarınız çatılır. Kamuoyumuzun ortamına kin kokusu öyle sindi. Kamplaşma kutuplaşmaya öyle dönüştü. Kimimiz başörtülü kız, kimimiz Atatürk heykeli görünce sinirlenir oldu.
"Keskin sirke küpüne zarar" en doğru atasözlerimizdendir. Halkımız boş hırgürden gına getirdi. Nefret yoğunlaştıranlar "karşı" taraftan çok kendine zarar veriyor. İnanmazsanız barış düşmanı kesilen politikacıların kürsülerdeki görüntülerine, sonra sandıklarda aldıkları sonuçlara bakın.

***

Bu bir Pollyanna yazısı değil; sevgi guruluğuna soyunmaya da niyetim yok. Somut gerçekleri belirtmek istiyorum.
Geriye doğru baktığımda görüyorum ki uzun ömrüm hayli şiddet içermiş. Belalı işlere girip çıkmışım, kazalar ve savaşlarda Azrail'e rastlamışım, kavgalarda öfkeli davranmışım.
Tepkilerim haksız değilmiş belki. Çünkü bolca haksızlığa, edepsizliğe, "dost" ihanetine hedef edilmişim. Sonuçta, anlaşılır nedenlerle ve istemeyerek de olsa, birçok insanı kırmışım.
Bir de eski gönül hikâyelerimden birinde rol almış bir hanımın korkunç sözü var: "Alacaklı kadınlar sana diş biliyor."
Bunları görmek ve duymak beni rahatsız etti. Düşününce, dünyadan kimseyle küs gitmek istemeyeceğimin farkına vardım. Sistemli biçimde ilişki onarmaya başladım. Gecikmiş açıklamalar yaparak, bulanık olayları netleştirerek, gereğinde özür dileyerek barıştım barışabildiğim herkesle.
Ne kadar iyi oldu, anlatamam. Kafama ve gönlüme saplı bulunduğunu bilmediğim düzinelerce diken ayıklandı sanki. Gerginliklerim elle tutulurcasına azaldı, huzurum arttı. İnanması güç ama, tansiyonum 2 puan düştü.
Daha rahat yaşamaya, daha berrak düşünmeye, sorunları daha kolay çözmeye başladım.
Darısı toplumumuzun başına!
***

Kocama zanaatının bir başka yararı da var: orta yaşlı insanları çocuk gibi görmeye başlıyorsunuz. Onların başkalarını kızdıran laflarına sevimli söz yaramazlıkları gözüyle bakabiliyorsunuz.
Örneğin Başbakan "Şarap içeceğinize üzüm yiyin" mi dedi?
Gülümsüyorum.
Kemal Kılıçdaroğlu Avrupalı gözlemciyi referandum evetçiliğine yatırmak için rüşvet diye çanta verildiğini mi söyledi?
Yine gülümsüyorum.
Bir şey daha açıklayayım da yalakalık avantalarımı hak edeyim iyice:
Kimi tasarruflarını paylaşmadığım Abdullah Gül bana çok şirin görünüyor.
Size öyle gelmiyor mu? İstemiyorsanız desteklemeyin ama, önyargısız bakın ona. Keskin sirke olmayın.
Kendi küpünüzü zedelememek için.

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.