REFİK ERDURAN

Beppelerimiz

Hiciv eğlendiricidir. İçeriğini ya da dozunu haklı bulmasak bile yergilere güler, taşlama izlemekten hoşlanırız. Neden? Ölçüsü kişiden kişiye değişir ama insan doğasında hınzırlık vardır da ondan. La Rochefaucauld "Yakın dostumuzun başına gelen kötülükten bile gizli bir haz alırız" der.
Bu "az bir şey sadistlik" özelliğimiz tarih boyunca iğneleme ustalarına bol alkış sağlamıştır. Bizim geçmişimizde Nefi ve Eşref gibi kalem cenkçileri yeteneklerini haklı öfkelerin hizmetine vermişlerdir ama yergi hüneri genellikle kişisel kavgalarda ve çıkar çekişmelerinde kullanılmıştır.
Tadında bırakılmayınca geri teper o tilkilik. Kimi meclislerde hiciv denemeleriyle "espri" yaparak ilginç görünmeye çalışan biri bulunur. Çabası uzar da yergilerin mizah etkisi tavsarsa başlangıçtaki tebessümler azalır, hava soğur.
Toplum çapında da yaşanabiliyor o olay. En taze ve çarpıcı örnek günümüz İtalya'sında. Orada bütün partilerin ve liderlerin skandal rekorları kırarak saçmalamasıyla işler kötüye gittikçe ahali şaşkına döndü. Derken monolog komedyeni Beppe Grillo parti kurup "karşı çıkma kampanyası" başlattı.
Neye mi karşı çıkıyordu? Her şeye ve herkese. Kişi, kurum, program, siyasal çizgi, ne varsa hepsine taş koyuyordu sövüp sayarak ve "komiklik" yaparak. Yerel ve uluslararası bütün yorumcular "Ne bu soytarılık!" dediler ama seçimin sonucu dünyayı afallattı: En büyük zaferi soytarı Beppe kazanmış, koalisyon kurulmasında bir numaralı söz sahibi konumuna gelmişti.
Tamam da, çözüm? O yok. Sürprizin çok soğuk bir şaka olduğu anlaşıldı kısa sürede. Çünkü Beppe çıkış yolu göstermiyor, derde deva söylemiyor, matrak çeşnili ateş püskürmeyi sürdürüyor. Öte yanda ahalinin çilesi sürerken...
Perişan İtalya'nın hali bizdeki bir zavallılığı düşündürmekte bana. Türkiye'nin genel görüntüsü oradakine hiç benzemiyor. Çözüm bekleyen büyük sorunlarımız var ama çoğunluğun yaşam düzeyi ve özgüveni yükselmekte. Öyleyken irtica paranoyasından sıyrılamayan bir "süt beyaz" azınlık ille "Batıyoruz" korosu dinlemek istiyor.
Basında o müşteri kesimine seslenen yergi profesyonelleri de bir nebze mizah hünerlerini kullanarak her gün felaket raporu yumurtlama derdindeler. İşleri gerçekten güç. Çünkü irtica gelmedikçe, batma geciktikçe kara yorumlar zoraki görünmeye, şakalar da soğuklaşmaya başlıyor.
İçtenlikle söyleyeyim. Kendileri için kişisel çözüm gerçek sorunlarımızı ciddiyetle yorumlamak, mizah oklarını ise şimdilik Batı ülkelerine yöneltmektir.
Yoksa, akıbet Beppe'lik...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.