Kandil Dağı'nda panik

ABD hızla yeni bir Vietnam'a dönüşmekte olan Irak'ta, Kandil Dağı'nda üslenmiş PKK'lıları şimdilik "önemsiz bir ayrıntı" olarak görüyor.
Ancak Türkiye pek öyle düşünmüyor ve sorunun söz verildiği gibi en kısa sürede çözümlenmesi için bastırıyor.
Hükümetin hazırladığı son raporda, PKK'nın Kuzey Irak'ta 5 bin silahlı militanını barındırdığı kampların 9'a ulaştığı belirtildi. Ayrıca örgütün yeniden yapılanma ve yeni taktikler geliştirme peşinde olduğu uyarısı yapıldı.
Gerçekten de gelen haberler, PKK'nın Kongra-Gel'den de umudu kesip "yeniden inşa" sürecine girdiğini gösteriyor. Dördüncü denemenin adı Yeni PKK.
Peki, Kongra-Gel'de neler oldu? Cevap: Derin görüş ayrılıkları parçalanma noktasına getirdi. Bir yanda Osman Öcalan'ın başı çektiği, silahlı kadroların tasfiye edilmesini isteyen "Reformcular", diğer yanda ise "Muhafazakar" denilen şiddet yanlıları.
İç çatışmalar infaz noktasına gelince, Öcalan ve yandaşları dağdan inip, Beyrut'a gitti. Anlaşıldığı kadarıyla, olaya İmralı'daki Apo el koydu ve onun ulaştırdığı talimatlarla kardeş Öcalan geri döndü. Bu, mücadeleyi silahsızlanma yanlılarının kazanması anlamına geliyor.
Gelişmede kamplardaki militanların bezginliği ve normal yaşama dönme talepleri de çok etkili oldu. ABD'de yayınlanan "The Christian Science Monitor" gazetesi muhabiri Nicholas Birch'ün izlenimleri herşeyi anlatmaya yeterli:
"Kandil Dağları'ndaki PKK kamplarında karmaşa hüküm sürüyor. Militanlar silah bırakırlarsa Bağdat'ın kendilerine sığınma hakkı tanıyabileceğini, Türkiye'nin de yeni adımlar atabileceğini fısıldaşıyorlar."
Madrid'deki saldırılardan sonra AB'nin Kongra-Gel'i terör örgütleri listesine alması, militanların son moral kırıntılarını da yok etti.
Zaten örgütün "Gerillaya katıl" çağrılarına hiçbir gencin yüz vermemesi de PKK'nın sonunun iyice yaklaştığını göstermeye yeterli.
Kandil Dağı'nda "kitlesel teslimler" başlarsa, hiç de sürpriz sayılmasın.