Zenginlik = Barış Yoksulluk = Savaş
Filistin ile İsrail arasında 20 ay aradan sonra doğrudan görüşmeler yeniden başladı. ABD Başkanı Barack Obama'nın bir yıl içinde anlaşmayla sonuçlandırmayı hedeflediği bu görüşmeler, diplomatlarca "Barış için son şans" diye niteleniyor.
Masada birbirinden çetrefil dosyalar yığılı: 1- İsrail'in 1967'deki Altı Gün Savaşı öncesi sınırlarına çekilmesi. 2- Kudüs'ün paylaşımı, daha doğrusu 1967'deki statüsüne dönmesi. 3- Batı Şeria'daki Yahudi yerleşimlerinin genişlemesinin dondurulması. 4- İsrail'in Batı Şeria boyunca inşa ettiği güvenlik duvarlarının kaldırılması. 5- İlk, yani 1948'deki savaştan sonra evlerini yurtlarını terk etmek zorunda kalan Filistinli göçmenlere dönüş hakkı tanınması. (Not: 1948'de 700 bin dolaylarında olan göçmen sayısı bugün 4.4 milyona ulaştı.)
Bu dosyalar "Barışa 5 engel" olarak gösteriliyor. Ama onlardan da önemli bir engel daha var: Filistinliler'in yoksulluğu.
Washington'daki görüşmelerin arefesinde BM Ticaret ve Kalkınma Konferansı (CNUCED), Filistin halkına 2009'da yapılan yardımları değerlendiren bir rapor yayınladı. Topu topu 18 sayfalık belge. Ama her şeyi anlatmaya yeterli.
"Uluslararası toplumun yardımları Filistin halkının ekonomik durumunu iyileştirmeye yetmiyor" denilen raporda şu tespitler sıralanıyor:
Ve en önemli saptama: Filistin'in gayrısafi milli hasılası 10 yılda yüzde 30 geriledi.
İsterseniz bu tespiti rakamlarla somutlaştıralım:
İstediğiniz kadar barış girişiminde bulunun, hatta bir mucize gerçekleştirip 62 yıllık savaşa son verecek anlaşmayı sağlayın; Filistin halkı yoksulluktan kurtulmadıkça, kurtarılmadıkça, barış gelmez...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.