Alamet kıyamet
Büyük patronların ve dünya siyaset sahnesinin önemli aktörleri arasına girmek için can atan politikacıların geleneksel yıllık randevusu olan Davos'taki Dünya Ekonomik Forumu bugün başlıyor. Bu yıl 42'ncisi düzenlenen Dünya Ekonomik Forumu, her zaman olduğu gibi, Forum'un Başkanı Dr. Klaus Schwab ve eşinin konuklar onuruna vereceği resepsiyonla başlayacak.
Ama bu sıcak açılış bile "Davos dostları"nın yüzlerini güldürmeye yetmeyecek.
Nasıl güldürsün; dünya öyle bir belirsizlik dönemine girdi ki, "Bindik bir alamete, gidiyoruz kıyamete..." Forum'un arefesinde, yani dün, Dünya Ticaret Örgütü'nün (ILO) açıkladığı veriler bile insanın kanını dondurmaya yeterli.
ILO'ya göre işsiz sayısında bu yıl 200 milyon eşiği aşıldı. Bu, krizin patlak verdiği 2008'den bu yana dünyada en az 27 milyon kişinin işsizler ordusuna katıldığı anlamına geliyor.
Krizde en ağır bedeli gençler ödüyor:
15-24 yaş arasındaki kuşaktan 74.8 milyon genç işsiz. Bir başka deyişle, dünya gençliğinin yüzde 12.7'si boş geziyor.
Daha vahimi, bunun yüzde 6.4'ü, yani 74.8 milyon aylak gencin yarısı, umutlarını tümüyle yitirdiği için, iş aramaktan vazgeçti.
ILO bir başka verinin daha altını çiziyor:
900 milyon kişi de yoksulluğun en dibe vurmuş hali anlamına gelen günde 1.25 doların da altında ücretle çalışabiliyor!
Yani, boğaz tokluğuna bile değil!
"Küresel işgücü pazarına muazzam bir genç nüfus dalgası çarpmak üzere. Önümüzdeki 10 yılda 600 milyon gencin istihdam edilmesi gerekecek. Bir başka deyişle, her yıl 60 milyon gence iş yaratılacak!"
Ve ekliyor Schwab: "Oysa gerek bilişimin getirdiği sonsuz imkânlar, gerekse robotlar nedeniyle, birçok iş insanların elinden alınıyor. Geleneksel istihdam politikaları iflas ediyor. Üniversiteden cebinde parlak bir diplomayla çıkmak artık iş güvencesi sağlayamıyor. Farklı istihdam yaratma yollarını ve yöntemlerini düşünmek kaçınılmaz hale geldi..."
Ne iç açıcı tablo, değil mi!
Dünya Ekonomik Forumu için özel olarak hazırlanan "Küresel Riskler" raporunun 2012 versiyonunda ise gezegenimizin bu yıl 50 büyük ve de birbiriyle ilişkili, yani interaktif riskle karşı karşıya olduğu belirtiliyor.
İçinizi karartmamak için uzun uzun saymayayım, raporun sonuç bölümünden bir cümleyle noktalayayım: "Özellikle sanayileşmiş, yani zengin ülkelerde pek çok insan çocuklarının kendilerinden daha iyi bir yaşam düzeyine sahip olacakları umudunu yitirdi. Kimbilir kaç kuşaktır görülmeyen yaygın bir karamsarlık bu..."
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.