Rusya'yı anlamak
Bir gerçeğin adını koyalım: Rusya'nın desteği ya da en azından "Olur"u sağlanmadıkça Suriye krizine uluslararası hukuk çerçevesinde çözüm bulmak çok zor.
"Uluslararası hukuk çerçevesinde" vurgusuyla, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi şemsiyesi altındaki bir çözümü kastediyorum.
Ne var ki, Rusya bugüne kadar Güvenlik Konseyi'ndeki tüm girişimleri ve karar tasarılarını engelledi.
Vetolarını bir açık gerekçeye dayandırdı: Rejimin dışarıdan silahlı müdahaleyle değiştirilmesi uluslararası hukuk ilkelerinin çiğnenmesi anlamına gelir. Moskova'nın bu diretmesinde elbette Libya acı örneğinin de etkisi var.
Bir de gizli gerekçeye: "Dostunu satmak" sendromu.
***
Suriye krizinin başından beri Moskova'ya gidenler hep aynı izlenimlerle veya mesajlarla döndüler:
Cenevre Deklarasyonu, BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon'un bundan önceki Suriye özel temsilcisi Kofi Annan'ın çabalarıyla hazırlanmıştı. Annan daha sonra pes etti. Halefi Cezayirli diplomat ve siyasetçi Lakdar İbrahim'in de hazırlamakta olduğu çözüm önerisini büyük ölçüde Cenevre'de kabul edilen Annan planına dayandıracağı söyleniyor.
Cezayirli arabulucu da gerçekten Cenevre mutabakatını adres gösterirse, bu, Rusya'nın elinin güçlenmesi anlamına gelecek.
O nedenle, bugün Türkiye, Mısır, İran ve Arap Birliği'nin yapacakları "Kurban Bayramı boyunca ateşkes" çağrısını ve bayram süresince silahların susmasını, tüm taraflar düşünme fırsatı olarak değerlendirmeli...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.