
Ne biçim dünya bu?
Bir dönem sağlık ve hastane dizileri çok ilgi görüyordu. "ER" ya da "Acil Servis" gibi... "Grey's Anatomy" gibi... "House M.D." gibi...
Kimi yayınlanma, kimi izlenme rekorları kıran ve bol bol ödül kazanan bu diziler sayesinde dünyanın her yerinde bir kuşağa tıp ve hekimlik sevdirildi. Günümüzde hemen her ülkede son derece parlak ve başarılı doktorlar yetiştiyse, bana göre bu, büyük ölçüde sözünü ettiğim sağlık ve hastane dizilerinin sayesinde oldu.
O dizilerde ABD hastanelerindeki özverili, gecesini gündüzüne katan, bir can kurtarmak için her çareye başvuran doktorlar ve asistanları ön plana çıkarılır.
JAMA (Journal of the American Medical Association) dergisini sıradan okurlar doğal olarak pek bilmezler ama dünyanın en önemli, en saygın tıp yayınları arasında yer alır.
JAMA birkaç gün önce insanın kanını donduracak bir araştırma yayınladı. Harvard Üniversitesi bünyesindeki "Harvard School of Public Health" öğretim üyelerinden Dr. Atul Gawande ile "Massachusetts Eye and Ear Infirmary" yetkililerinden Dr. Sunil Eappen tarafından gerçekleştirilen araştırmanın konusu: Hastanelerin finansal verimliliği.
Neden? Cevap: "Çünkü kârlılıkları düşer!"
Peki, hastanelerin kârlarını artırmaları için ne yapmaları gerekiyor? Cevap: "Cerrahi müdahale sonrası komplikasyonlar ortaya çıkmalı!"
Yani? Doktorlar, cerrahlar hastanın iyileşmesini değil, yeni hastalıklarla, yeni yeni dertlerle boğuşmasını sağlayacak tedaviler uygulamalı!
Bitmedi...
O nedenle de hastaneler cerrahi müdahale sonrası komplikasyon olasılığını azaltacak yatırımlardan kaçınıyor!
Bitmedi...
ABD'deki hastanelerin ve kliniklerin cerrahi müdahalelerinin, yani yaptıkları ameliyatların yıllık faturası veya cirosu ne kadar dersiniz? Cevap: 400 milyar dolar!
Araştırmadan bir bölüm daha: "Cerrahi müdahale sonrası ortaya çıkan komplikasyonların en yaygın olan 10 türü rahatlıkla önlenebilir. Ama hastanelerin ve kliniklerin yöneticileri mali performanslarına zarar verebileceği için bu komplikasyonların hiçbiri için önlem almaya yanaşmıyorlar..."
Söyler misiniz bana; ne biçim bir dünyada, nasıl bir zamanda yaşıyoruz?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.