Avrupa'da yolculuk
Gelin, bugün demokrasinin, özgürlüğün, insan haklarının beşiği olan ve bu değerleri Kopenhag Kriterleri ile kurumsal koruma altına alan kıtada bir yolculuğa çıkalım...
Yolumuz uzun; kıtanın öbür ucu...
İşte, yaklaşık 4 saatlik uçak yolculuğunun ardından menzile vardık.
Vardık ki, kıyamet kopuyor. Hem sokakta, hem medyada... "Bu öfke nedir" diye sorduk.
Anlattılar.
Hükümet, parlamentoya bir yasa tasarısı göndermiş.
Adı: "Vatandaş güvenliğinin korunmasına ilişkin tasarı". 55 maddeden oluşan yasa tasarısının amacı: Yasadışı veya korsan gösterilere son vermek.
55 madde içinde öyle sıkı hükümler yer alıyor ki, inanamazsınız.
İşte birkaçı:
30 bin euroyu standart ceza olarak düşünmeyin; eylemin ağırlaştırılmış halleri için ceza 100 bin eurodan 600 bin euroya kadar gidiyor.
Bu "Demokratik" ülke neresi mi?
Cevap: İspanya!
AB üyesi İspanya. AB'nin ağır toplarından İspanya.
"Diktatör Franco bile bu cezaları aklına getirememişti" diyor İspanyollar.
İspanyol hükümetinin "Vatandaş güvenliği" yasa tasarısına Brüksel'den çıt bile çıkmaması.
Ne AB Komisyonu ağzını açtı, ne AB liderleri, ne de Avrupa Parlamentosu.
En azından bugüne kadar.
Türkiye'de polislerin il içinde yer değiştirmelerine bile demediğini koymayan Avrupalı bürokratların ve politikacıların, İspanyol hükümetinin en temel hakları gemleyen bu yasa tasarısına başlarını çevirmeleri tuhaf değil mi?
Ah şu çifte standartlar...
Ah şu ikiyüzlülükler...
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.