ERDAL ŞAFAK

Sosyal medya

Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande ve ABD Başkanı Barack Obama aynı gün (20 Mart) iki mecraya içlerini döktüler.
Hollande, Fransa'da yeni yayınlanmaya başlayan "Society" adlı dergiye (İlk sayısı 100 binin üstünde satarak rekor kırdı) mülakat verdi. Obama ise dijital medyanın devi "Huffington Post"u Beyaz Saray'da ağırladı.
Giriş paragrafında iki başkanın "İçlerini döktükleri" deyimini laf gelişi değil, bilinçli kullandım. Çünkü ikisi de "Sosyal medya"dan dert yandılar.
İşte Hollande'ın tespitleri:
"Dijital medyaya hiper bağlı bir demokraside yaşıyoruz. Zamanın ufku sanki son anekdotla bitiyor. O kadar ki, öz ile gülünçlüğü ayırt etmek neredeyse imkansız hale geldi. Örneğin bir konuşma yapıyorsunuz. Geriye ne kalıyor? Söyleviniz mi, yoksa ondan cımbızla çekilmiş bir sözcük mü? Siyasal mesajınız mı yoksa komik bir yorum mu? Bakın, 2014 Ağustos'unda Sein Adası'nda bir törene katıldım. Fransa'nın Nazi işgalinden kurtuluşunda orası önemli bir dönemeçti. Sağanak yağmur altında konuştum. Sosyal medya ne yaptı dersiniz? Konuşmayı es geçti, 'Hollande şıpır şıpır damlayan süngere döndü' benzetmesi yaptı. Oysa 70 yıl önce o adadan binlerce denizcimiz sağanak yağmur altında İngiltere'ye doğru yola çıkmıştı... Sosyal medyanın gıdası anekdotlar, tuhaflıklar, gülünçlükler... Ve bu öyle bir yarışa dönüştü ki, bir tweet çoğu kez ertesi gün gazetelerde yayınlanacak önemli bir yorumu anlamsız hale getirebiliyor..."
Ve işte Obama'nın değerlendirmesi:
"Sosyal medya, özellikle de Twitter başımızın derdi. Sürekli kullan-at üstüne tasarlandıkları için, en küçük bir şey orada bir felakete dönüşebiliyor. Örneğin, bir sorunu 24 saatte çözemediniz mi yandınız, hemen gelmiş geçmiş en kötü Başkan ilan ediliveriyorsunuz. Bu konuda benim başkanlık dönemlerimle ilgili en az 20 örnek sayabilirim. 20'sinde de 'Obama bitti' yorumları yapıldı. Birini hatırlatayım: Meksika Körfezi'nde tarihin en büyük çevre faciası yaşandı. Sosyal medya koro halinde, 'Obama'nın aldığı önlemler beş para etmez' diye tekrarlayıp durdu. Aradan bir yıl geçti, Meksika Körfezi'ndeki faciayla ilgili olarak herkes sus-pus. Neden? Çünkü önlemlerimizin ne denli etkili olduğu ortaya çıktı."

***

Kısacası, hayatımızın her anının böylesine medyatik bir ortamda akıp geçtiği, daha doğrusu tüketildiği bir dünyadayız.
Ve bu koşullarda, anlık yaşanan bu hayatta hep "Ertesi gün"ün gazetesini hazırlıyoruz. Sinmeden, bezmeden, tweet'lere aldırmadan, sosyal medyanın tuzaklarına basmadan...
Elbette kolay değil, ama bugüne kadar başardık. Bundan böyle de başaracağız. Hep, her zaman, daima...
***

Sağlıklı ve mutlu bir hafta dileğimle...

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.