SALİH TUNA
11 Mart 2025, Salı

Akepe çoğ didiştiri duruyo gari

Bunlar yıllar yılı "polarizasyondan" çok rahatsız olduklarını dile getiriyorlardı. Dahası, "AKP geriyor, kutuplaştırıyor!" diyor da başka bir şey demiyorlardı.
Bunların kavlince...
Cumhurbaşkanı Erdoğan başbakanlığı döneminden itibaren diktatördü. AK Parti de meşru değildi zaten. Seçimden açık ara birinci parti çıkması hiçbir şeyi değiştirmezdi. Ona bakılacak olursa, Hitler de seçimle işbaşına gelmişti.
AK Parti "başörtüsüne özgürlük" istediğinden dolayı "Laikliğe aykırı fiillerin odağı haline geldiği" ithamıyla kapatılma davasına maruz kalmıştı. MHP ve AK Parti başörtüsüne özgürlükten yana ellerini kaldırınca da "411 el kaosa kalktı" manşetini atmışlardı. CHP de durumdan vazife çıkarmış, başörtüsü yasağının devam etmesi için Anayasa Mahkemesi'ne başvurmuştu.
Hülasa, Erdoğan bunlara, bunların oligarşisine boyun eğmeyince "diktatör "oluvermişti.
Başbakanlığından önce mi?
Unutmuş olamazsınız, "Muhtar bile olamaz" demişlerdi ya hani.

***

Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı döneminde de matine-suare (serlevhamızdaki gibi yine Ege şivesinden devam edecek olursak) "Akepe itiyo milleti birbirine, ayırıp duruyor insanları..." deyip durdular.
Bununla da kalmayıp, AK Parti'ye inat kalp işareti furyası başlattılar. O kadar ki, memleketin dört bir yanını (gâvurcasını söyleyecek olursak) "hand heart" kaplamıştı.
İmdi, bir köşe yazarının asla tasvip edilemeyecek bir yazısı üzerinden tüm kalpleri yok oldu, asıllarına rücu ettiler.
Mesela, Cemal Enginyurt adlı bir milletvekili var içlerinde. En son bıraktığımda Tanrı Dağları'na uluyordu, hangi ara CHP'li oldu bilmiyorum. Gündüz gözüyle "Birileri o kadar köpekleşti ki aynaya bakarak köpek gibi havlıyorlar..." diyebiliyor. Hızını alamıyor, söz konusu köşe yazısı için "Biz seni bile savunuruz, hayvan hakları için..." diye hakaret ediyor.
Kesmiyor, hançeresini yırtarcasına, "Erdoğan'a sesleniyorum; itlerini durdur..." diyor.
Tevekkeli dememişler, "Üslubu beyan ayniyle insan."
Bir de "Aleviler, biz korkuyu Kerbela'da bıraktık..." deyişi var ki kalakaldım.
O kadar ki, şayet Alevi olsaydım, "Ulan Cemal de Alevi oldu, ben ne yapacağım..." diye kara kara düşünürdüm.

***

İmamoğlu da kalp işaretleri yapmıyor artık; bağırıp çağıyor. Lakin, anlaşılır bir şey; sorunları var. Hiçbir sorunu olmasa kapı gibi "diploma usulsüzlüğü" var.
CHP Grup Başkanvekili Ali Mahir Başarır'a ne oluyor?
Bir Grup Başkanvekili, bir köşe yazarına, "Senin o dilini kesmezsem, sana güneş yüzü gösterirsem Allah benim belamı versin..." der mi?
Bu ne menem ayarsızlıktır?
Eski Grup Başkanvekilleri Engin Özkoç'tan daha beterini bulmazlar diyordum.
Yanılmışım ki ne kadar!
Bu köşe yazısını aşağıdaki linke tıklayarak sesli bir şekilde dinleyebilirsiniz

Salih Tuna | Akepe çoğ didiştiri duruyo gari

Yasal Uyarı: Yayınlanan köşe yazısı/haberin tüm hakları Turkuvaz Medya Grubu’na aittir. Kaynak gösterilse veya habere aktif link verilse dahi köşe yazısı/haberin tamamı ya da bir bölümü kesinlikle kullanılamaz.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.
X
Sitelerimizde reklam ve pazarlama faaliyetlerinin yürütülmesi amaçları ile çerezler kullanılmaktadır.

Bu çerezler, kullanıcıların tarayıcı ve cihazlarını tanımlayarak çalışır.

İnternet sitemizin düzgün çalışması, kişiselleştirilmiş reklam deneyimi, internet sitemizi optimize edebilmemiz, ziyaret tercihlerinizi hatırlayabilmemiz için veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız.

Bu çerezlere izin vermeniz halinde sizlere özel kişiselleştirilmiş reklamlar sunabilir, sayfalarımızda sizlere daha iyi reklam deneyimi yaşatabiliriz. Bunu yaparken amacımızın size daha iyi reklam bir deneyimi sunmak olduğunu ve sizlere en iyi içerikleri sunabilmek adına elimizden gelen çabayı gösterdiğimizi ve bu noktada, reklamların maliyetlerimizi karşılamak noktasında tek gelir kalemimiz olduğunu sizlere hatırlatmak isteriz.