‘Entelektüel ihracat’ yapıyor

Dünyanın en büyük emlak fuarlarından Dubai'deki Cityscape Global'de dikkatleri üzerinde toplayan Tabanlıoğlu Mimarlık'ın ortakları Melkan Gürsel ve Murat Tabanlıoğlu ile bir araya geldik. Son dönemde Dubai'nin sembol yapılarından Crystal Towers'a imza atan Tabanlıoğlu Mimarlık, Birleşik Arap Emirlikleri'nde 5, Katar'da 2, Asya'da faklı ülkelerde 20'den fazla, Avrupa'da 10'dan fazla, Amerika'da 13, Londra'da 1, Türkiye'de 18 projede çalışıyor. Şirketin yeni hedeflerini kendi ağızlarından dinledik.
14 yıldır aralıksız buraya geliyorsunuz. Ne gibi değişiklikler var?
Burası Ortadoğu gayrimenkulünün arenası. İlk kez kardeşim Özlem'le (Gürsel) geldik. O zaman boştu, burada fırsat olabileceğini düşünüp her yıl katıldık.
Şu anda yeni proje var mı?
Üç otelin konsept projesini hazırladık. Doha'da açılan müze yarışmasına davet edildik ve kazandık. Beyazıt Kütüphanesi'nin renovasyonu çok beğenildi. O nedenle Doha'daki kütüphaneyi de bizim yapmamız istendi. Alt katında alışveriş birimleri, üst katlarda rezidansların olduğu bir projeyi de tamamladık. Bu arada, İran'da bir proje yarışmasına davetliydik, birinci olduk. Yüksek bir bina için çalışıyoruz.
Dünyanın neredeyse bütün kıtalarında iş yaptınız. Peki Amerika?
Amerika'dan teklifler aldık, 1.5 sene önce New York ofisimizi açtık. New York'ta 3-4 projenin izinlerini almak üzereyiz. Hep yabancı yatırımcılarla çalışıyoruz. Bunlar arasında Robert Gladstone, Michael Stern, David Amirian ve Peter Flotz gibi isimler bulunmakta. Projelerden bir tanesi Upper East Side tarafında ve izinleri 10 gün içinde çıkacak gibi gözüküyor. Lower East Side tarafında Manhattan'da küçük bir projemiz var, inşaat halinde. Florida tarafında da birkaç tane proje izin sürecinde. İnşallah önümüzdeki günlerde onlarla ilgili olumlu dönüşler olacak.

Melkan Gürsel ve Murat Tabanlıoğlu, belediyelerin kentsel dönüşüm projelerinde daha duyarlı olması gerektiğini belirtiyor.
PROJE YAPIYORUZ TÜRKİYE KAZANIYOR
Mimaride sanki Mimar Sinan dönemine geri dönüyoruz. Türk mimarlar dünyada harikalar yaratıyor. Peki ekonomiye katkısı nedir mimarların?
Mesela, Dubai'de bir bina yapıyoruz. Binadaki bütün yapı malzemeleri Türkiye'den geliyor. Sen entelektüel ihracat yapıyorsun, arkasından da büyük bir sektör getiriyorsun. Amerikalılar burada bir bina yaptı, bütün taşları yurtdışından geldi. Halbuki Türkiye taş cenneti... Biz Türkiye'de başarılı olduğumuz, binalarda söz sahibi olduğumuz müddetçe, memleketin malı, parası memlekette kalıyor. Afrika'da hiçbir yapı malzemesi yok, bütün her şey buradan gemilerle gidiyor. O zaman bizim memleketimiz kazanıyor. Belediye başkanlarının dönüşüm konusunda daha duyarlı olması gerekiyor. Diyarbakır, Urfa gibi çok değerli şehirler var, zamanında Selçuklular zamanında yapılmış ölçekler var. Onların yanına kocaman binaları diktiğin zaman o eserleri öldürüyorsun. Her şehirde bir planlama eksikliği var.
BAYBURT'A KADIN EVİ YAPIYOR
Peki Türkiye'de neler yapıyorsunuz?
Türkiye'de Ataköy projesi içinde yer alıyoruz. Yat limanı açıldı. Biz şehir parkı oluşturuyoruz ve marinanın en son noktasına kadar herkesi içeriye çekiyoruz. Orada oturmayan Bakırköylüler de gelip buradan faydalanabilecek, deniz kenarında çok güzel yürüyüş parkurları yapıyoruz. "Emekliliğimde burada otururum" dedirtecek hoş bir alan olacak. Bir de bu aralar bizi çok heyecanlandıran Haliç projesi var. Bayburt'ta da Baksi Müzesi için bir de kadın evi yapıyoruz.