İnsani Finans İstanbul’dan doğacak
Son yıllarda dünyadaki ekonomik krizler, mevcut finansal sistemlerin meşruiyetini sorgulamamıza neden oluyor... Peki bu krizlerin arkasında ne var? Krizlere mevcut finansal sistemin etkisi oluyor mu? Daha iyi bir sistem mümkün mü? Geçtiğimiz günlerde MÜSİAD Başkanı Abdurrahman Kaan ile beraberdik. Laf döndü dolaştı buraya geldi. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde gerçekleşecek GPAS İstanbul Zirvesi'nden bahsetti.
Türkiye Katılım Bankaları Birliği ile birlikte 16-17 Kasım'da İstanbul Haliç Kongre Merkezi'nde düzenliyoruz. Küresel Katılım Finans Zirvesi. 50 ülkeden 10 binden fazla ziyaretçi katılıyor. Mevcut finansal sistem artık tıkandı. Yeni bakış açılarına, insani değerleri odağına alan alternatif finansal sistemlere ihtiyaç duyuyoruz. Kaba tabirle 'paradan para kazanmak' olarak özetlenebilecek klasik finans modellemeleri kimsenin ihtiyacına cevap vermiyor. Bu noktada, 'insani finans' anlayışı karşımıza çıkıyor. Zirve bu söyleminin çıkış noktası olacak.
İnsani finans, İslami ya da faizsiz bankacılık olarak sınırlandırılamayacak faizsiz bir finansal sistemin adı. Nihai hedef parayı artırmak değil. Para ve sermaye sayesinde; insanın mutluluğunu, sürdürülebilir refahını ve ekonominin üretim kapasitesini artırmayı odak alan, birlikte kazanmanın zor olmadığını ortaya koyan bir felsefe. Diriliş ekonomisi için formül belli: İmalat, yatırım, ihracat. Biz şeffaf bilançolarımızı verelim. Finans kurumları ve bankalar projelere ortak olsun. Almış oldukları mevduatın yüzde 10'ununu risk sermayesi olarak bir kenara koysalar. Bu, ülkenin kalkınmasına çok yardımcı olur. Bu kapsamda birkaç proje açıklayacağız.
İNSANİ FİNANS MERKEZİ OLABİLİRİZ
Türkiye bir merkez olacaksa, 'İnsani Finans'ın merkezi olabilir. Tarihe baktığımızda şunu görüyoruz: Aslında Peygamber Efendimiz, dünyadaki serbest ticareti uygulayan ilk ekonomisttir kaynaklara göre. İki tane temel kural koymuştur. Birincisi, ürünün fiyatı pazarda belli olur, ikincisi ise, herhangi bir değişim yapacaksanız pazardaki ürünü baz alarak yapacaksınız. Sonra bu, 13. yüzyılda para vakıflarıyla Osmanlı'da nüfus buluyor. Para vakıfları, bundan 700 yıl önce bu topraklardan doğdu. Para vakıfları şu demek: O kadar çok girişimci zengin olmuş ki Osmanlı'da, bu parayı hiçbir yere vermeyip bir vakıf kurulmuş, bu vakfa da demiş ki, ben sana 100 lira veriyorum, bana 100 lira ver, kâr istemiyorum, başkaları da bereketlensin, kazansın, onlar da başkalarına yatırım yapsın.
KİMSENİN TAVUĞUNA KIŞ DEMİYORUZ
İnsani finans, mevcut finansal sistemlere karşı değil. Sadece onların çözemediği sorunlara cevap arayan yeni ve sürdürülebilir yaklaşımlar ortaya koyuyor. Biz kimsenin tavuğuna kış demiyoruz, rakip olarak da almıyoruz. Bugün pazara herkes bir ürün sunuyor, kim daha iyisini sunarsa onu alacak.
İHTİYACIMIZ OLAN FİNANS 4.0
19. yüzyılın sonuna doğru sistem Venture Capital'e döndü. Dünya bunu türevleyerek önce İngiltere'ye sonra Silikon Vadisi'ne transfer etti. Türkiye'de de finansta da kültür değişikliğine ihtiyaç var. İhtiyacımız olan şey bir anlamda Finans 4.0. merkezinde ortaklık olan, üretmeyi, birlikte kazanmayı ve ardından da refahı paylaşmayı öneren bir sistem. Eğer üretirseniz insan gelişir. Aksi takdirde ne yapsak boş. Bu sistemin İstanbul'da doğuyor olması da önemli.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.