Kimler erken seçimi istemiyor?
Önceki gün Meclis'in 25. Yasama dönemi yemin töreniyle başladı. Hayırlı uğurlu olsun.
Darbe dönemlerinde kalma, okuyanı da dinleyeni de kasan, uzun ve bozuk bir metni okumak zorunda kaldı vekiller.
Yemin metni elbette değişmeli. Bu ülkenin milleti sadece Türklerden değil Kürt, Arap, Çerkes, Boşnak, Laz, Ermeni, Gürcü, Roman her renkten oluşuyor. Tamam "Türk milleti" ifadesi, Türkiye'yi oluşturan 'milletimiz' anlamında kullanılıyor ama bunu etnik bir vurgulama olarak algılayanlar da var. Daha doğrusu yıllardır jakoben Kemalizm ve Batıcı ulusalcılık her türlü dayatmayla bu algıyı pekiştirdi.
HDP'li vekillerin jet hızıyla yemin etmesi, AK Partili vekillerin vurgusuz ifadelerini hepimiz gördük. Andımız'ın kaldırılması gibi bu sembolik yemin metninin de ya kaldırılması ya da içeriğinin güncellenerek daha evrensel ve kısa bir şekle dönüşmesi gerekiyor.
Bir kadın milletvekilinin kıyafeti yüzünden, rejim kavgası çıkmıştı adeta. Dönemin Başbakanı Ecevit tarafından "Bu kadına haddini bildirin" denilerek kışkırtılan 'sosyal demokrat' vekiller "Dışarı!" diye tempo tutmuştu.
Şimdi yine "Cumhurbaşkanı devirmece" oynayan medya o zaman da başroldeydi. Savcı Kavakçı'nın evine baskına giderken kameralar da ilkokula giden çocukların peşinde onları "taciz" ediyordu.
HDP, "Emanet" dediği oyları CHP'den değil AK Parti'den aldı. Kimlikçi politikaların ve milliyetçiliğin yükselmesi HDP'nin barajı aşmasında çok etkili oldu. AK Parti'nin Seçimlerde tek başına iktidar olamamasının en büyük nedeni; "AK Parti hükümette kalsın, HDP de barajı aşsın" diyerek HDP'ye giden AK Parti'nin Kürt oylarıydı.
Kürt Milliyetçilerinin oyu arttığı için Türk milliyetçilerinin oyunun artması da normaldir. Kimlik politikaları birbirini besler. Eğer HDP Seçimlere parti olarak girmeseydi AK Parti yine tek başına iktidardı. Ama "oyun" bu defa büyüktü.
Baksanıza Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın parti liderlerine "Uzlaşın yoksa düğümü millet çözer" sözüne karşı neler yapıldı? Diktatörlükte bile görülmeyen şekilde Almanya'nın 6 ulusal gazetesi aynı manşetle çıktı; "Erdoğan'dan muhalefete tehdit!"
Yer Almanya. Ve 6 tane ulusal gazetenin manşetleri aynı; Erdoğan! Kendi ülkeleriyle ilgisi olmayan, komşuları bile olmayan bir ülkenin liderini hedefe koyup aynı başlıkla çıkmaları rezalet ve skandaldır!
Yani, "Aman seçim olmasın, AK Parti tek başına yeniden iktidara gelmesin!"
AK Parti'nin şimdiden, giden Kürt oylarını geri kazanmak için kolları sıvadığını düşünüyorum.
Bazıları başardıklarını zannetseler bin yıllık kardeşlik bir günde bitmez.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.