‘İstiklal mücadelesi veriyoruz’
Türkiye'nin açık ve çok yönlü bir saldırı altında olduğunu hepimiz biliyoruz. 'Stratejik müttefik'imiz ABD, Suriye PKK'sı ile kol kola savaşan ABD askerlerini savundu.
Alman Meclisi'nde durduk yere 'soykırım' tasarısı kabul edildi. Almanların İncirlik'ten askeri üs talebi reddedildi.
ABD'ye PYD konusundaki hassasiyetimiz çok net bir şekilde deklare edildi.
Türkiye İstanbul'un Fethini görkemli bir şekilde kutladı.
Ramazan ayı boyunca Ayasofya'da Kur'an tilaveti yapılmaya başlandı. PKK, Doğu ve Güneydoğu'daki kararlı ve başarılı operasyonlarla rezil oldu.
Çukur terörüyle terörü şehirlere taşıyan terör örgütü, 7 bin 500'den fazla kayıp verdi.
PKK'nın "Devrimci halk savaşı" konsepti çöktü. Terör örgütü en çok da Kürtlerin nefretini çekti.
Örgütte çözülmeler, teslim olmalar başladı. Teröristlerin telsiz konuşmalarına yaşadıkları "hezimet" yansıdı.
İstanbul Vezneciler'de insanlar Ramazan'ın ikinci gününde oruçlu iken, teröristlerin bombalarıyla katledildi. 6'sı polis 11 kişi şehit oldu, üçü ağır 36 kişi yaralandı.
Vezneciler'den bir gün sonra yani dün de Mardin Midyat'ta Emniyet binasına teröristlerce bomba yüklü araçla saldırıda bulunuldu, 1'i polis 3 kişi şehit oldu 30 kişi yaralandı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Yeni bir İstiklal mücadelesi" verdiğimizi söylüyor.
Şehit yakınları ve gazilerle iftarda bir araya gelen Erdoğan, "20 Temmuz'dan bu yana bazı ilçe ve mahallelerimizde açılan çukurlarla, bombalı barikatlarla başlayan saldırılar karşısında verdiğimiz mücadele sıradan bir terörle mücadele operasyonu değildir. Son örneğini bugün İstanbul'da yaşadığımız bombalı saldırılar karşısında gösterdiğimiz metanet, teslimiyetin değil, kararlılığın ifadesidir" dedi.
"Bu mücadele milletimiz ve devletimiz için bir beka mücadelesidir, varlık, yokluk mücadelesidir" diyen Erdoğan'ın ifadelerine katılmamak mümkün mü?
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.