Senaryo değil, rakam

HENÜZ başındayız 34 haftalık serüvenin... İnsanın aklına ilk önce, "Büyük lokma ye, büyük laf etme!" sözü geliyor. Fakat çok da zor değil ilk üç haftada sezonun silüetini çizmek...
UZUN uzun düşünmek, çoğumuz için zaman kaybı olur. "G.Saray ve F.Bahçe ligi alır götürür" düşüncesi hakim şimdiden! Diğer bir kesim, "Takımlar oturmadı, zaman geçmeli" fikrini taşıyor. İşte çevirmeye yakalanan iki farklı düşünce... Ligdeki gollerin yüzde 30'unu kaydeden G.Saray ve F.Bahçe gövde gösterisi yapıyor 16 rakibinin karşısında... İşte bizim "Dur" tabelamız da böyle kalkıyor havaya! Ya diğerleri? Bizi bu tabloyla yüz yüze bırakanlar! Onlar nasıl hareket edecekler bu yolda? Geçen sezonun üzerine katamayan futbolcular, takım kuramayan; transferi yüzüne-gözüne bulaştıran yönetimler ve 'hazırlık' döneminde hazırlık kelimesinin anlamını unutan takımlar, vs...
SON şampiyonun, ezeli rakiplerini seyre daldığı bir ligde, Anadolu'dan başarı beklemek ne kadar doğru olur ki?
MUSTAFA Hoca senaryoları pek sevmiyor! En iyisi rakamlarla konuşalım. 3'ü G.Birliği, 1'i Ankara, 1'i de Beşiktaş olmak üzere son 5 sezonundaki 111 lig maçında; sadece 2 asist yapabilen; ofansif açıdan sınıfta kalmış Erhan Güven Beşiktaş'ta nasıl oynuyor? Maksat Erhan'ı almak değil, Denizli'nin kara listesindeki Aydın Karabulut'u bir bahaneyle göndermekti.
MUSTAFA Denizli'nin geçen sezon gönderdiği Ali Tandoğan üçte üç yaptı bu sezon... 3 maç, 3 asist... Siz olsanız bugün sağ bekte Tandoğan'ı mı yoksa Erhan'ı mı tercih ederdiniz?
TRABZON'UN payına düşeni de verelim. Bir takım, 8 yabancı hakkının 5'ini orta sahada kullanır mı? (Gabric, Yattara, Alanzinho, Colman, Tjikuzu) Üstelik Zafer Yelen'i ve problemli de olsa yeteneğini kanıtlamış olan Engin Baytar'ı transfer etmişken!
HATTA Barış Memiş de kulübedeyken...