Mancini'yi anlayabilmek
Yine de takımın kolay gol pozisyonu vermesinin önüne hala geçemedi. Sneijder, Drogba ve Burak üçlüsü ile oynarken, bunun mümkün olmadığını da anlayacak sonunda. Bu arayışların eleştirilmesinden öte, takdir edilmesi ve desteklenmesi gerektiğini düşünüyorum. Çünkü karşınızda bir rakip var. Size karşı önlemler üretiyor. Bunu çözemediğinizde, düzeni oynayıp; avantaj aramanız kadar doğal bir şey yok. Yine olmazsa, yine değiştirirsiniz. Kör gibi duvara çarpıp geri dönmektense, duvarın yanından dolaşacak, üstünden atlayacak yeni formasyonlara yönelmenin neresi yanlış.
Denilebilir ki; rakip analiz edilirse, maça doğru diziliş ile de başlanır. Galatasaray'dan bahsediyoruz. Kazanması gereken takımdan. Bir düzen içinde en verimli olmanın çaresini üçlü savunmada bulmuşlardı. Bursa karşısına dörtlü savunma ve bir de ön libero ile çıktılar. Melo ile Ceyhun'u döndürerek görevlendirdi. Şu gerçeği anlayalım. Galatasaray'ın joker diyebileceğimiz, oyunun iki tarafında da var olan oyuncusu sayısı çok az. Buna özellikle yerli oyunculardaki kalite problemlerini de ekleyelim. Bütün bunlar varken, çıkıp defans yapamayacağına veya gol atamayacağına göre, Mancini'nin işleyen formülün peşine düşmesini inceleyelim. B Planı dediğimiz o meşhur çözüm kararı için "Bir şey yapan" bir adam var kenarda.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.