F.Bahçe'de sözü Emre ve arkadaşları söyler
F.Bahçe şampiyonlukta ciddi ortaklardan biridir. F.Bahçe'nin çok fazla silahı oldu. 3-4 oyuncuları var ki her an sonucu değiştirebilecek isimler. Ama bunlar devre arası gelmemeliydi. Bu planlama farklı yapılmalıydı. Mesela Belhanda gelseydi ne Emre ne de Webo alınmayacaktı. Şu an için hem Emre hem de Webo rakip için çok ciddi tehdit unsurları. Üstelik her ikisinin oynaması Sow ve Kuyt'ı da daha tehlikeli hale getirir. Dolayısıyla F.Bahçe'de Kocaman neyi yanlış yaparsa yapsın, bundan sonra sözü Emre ve arkadaşları söyler.
Gidip gitmemek kendi kararıdır. Giderse pek tabi ki TC kolluk kuvvetlerinin görevi, ona karşı yapılacak en ufak bir sıkıntıyı bertaraf etmek olmalıdır. Gitmezse de korktu demem, olgun düşündü, Trabzon taraftarını tahrik etmeyeyim dedi ve gitmedi derim. Ama giderse Trabzon'a yakışan şey, ona karşı asla sportmenlik ve kanun dışı bir davranışı sergilememektir.
YILDIRIM'IN TARAFTARLA TEMASI ÇOK TEHLİKELİ
Aziz Yıldırım ve taraftar arasındaki sıcak teması izledim. İki tarafın da yaptığı çok tehlikeli. 15-20 genç Aziz Yıldırım'a reaksiyon gösteriyor ve o anda da Aziz Yıldırım onlara laf yetiştiriyor. Böyle basit bir karşılaşma hayati derecede sorunlar yaratacak tabloyu oluşturabilir. Ya o gruptan bir provokatör Aziz Yıldırım'a saldırsa, şiddet kullansa. Ondan sonra neler olabileceğini tahmin edebiliyor musunuz? Genç F.Bahçeliler'in demokratik muhalefetlerine saygı duymakla beraber bu reaksiyonun hakaret, tahrik ve şiddete yönelmesini asla doğru bulmam.
TÜRK FUTBOLUNDA HUZURUN FORMULÜ...
Burada görev tamamen devlete düşmektedir. Bu iş sportif ceza ya da 'aman yapmayın arkadaşlar' söylemleriyle olmaz. Meşaleyi atan bilecek ki yakalanırsam yandım. Bıçakla sahaya giren bilecek ki yakalanırsam hayatım kararacak. İşte bu olduğu an Türk futbolunda huzur olur. Türk takımlarının yabancı takımlarla oynadıkları maçlarda hiç böylesine olaylara rastlamıyoruz. Zira seyirci çok iyi biliyor ki UEFA ya da FIFA bizi yakar. Ama maalesef lokal maçlarda hiç kimse TFF ya da onun ceza kurullarından ürkmüyor.
Zaten onlardan da böylesine hukuk dışı ve trajikomik kararlar beklenirdi. Şike sürecinden beri federasyonun, Disiplin Kurulu'nun ve Tahkim Kurulu'nun kararları vicdanları sızlatıyor. Sözüm ona Türk sporunda adaleti getirmek için görevlendirildiler. Oysaki verdikleri kararlarla hem hukuku çiğniyorlar hem de sportif anlamda çifte standartla kendilerini komik duruma sokuyorlar. Melo'nun 4 maçlık cezası doğru; zira tükürdü. Ama Meireles'in 12 maçlık cezasını 4'e indirmek tam bir fiyaskodur. Ayrıca hukukta hiçbir sanık suçsuzluğunu ispat etmek zorunda değildir. Suçu ispatla mükellef olan iddia makamıdır.
TRABZON KAYNAYAN BİR KAZAN GİBİ
BU GALATASARAY SCHALKE'Yİ GEÇER
Asıl sıkıntı burada zaten. Drogba ve Sneijder bu takımda oynayacaklar. Aksi halde büyük problem olurlar. Burak'ı Drogba'nın yanında oynatmak demek orta sahadan bir adamı eksiltmek demektir. 10 gün sonra bir Schalke maçı var. Buraklı veya Buraksız Drogba belli ki forvette oynayacak. Ama bunun ne getireceği veya ne getirmeyeceği daha denenemedi. Bir tek Akhisar maçı var. Bunu bir maçta denemek ve artı ya da eksilerini görebilmek çok zor. Schalke maçı kötü giderse ve Galatasaray elenirse bunun artçı etkileri çok fazla olur. Çünkü spektaküler transferler öncelik olarak Şampiyonlar Ligi için yapıldı.
Şu anda şanslar eşit hatta G.Saray biraz önde görünüyor. Bunun sebebi de Schalke'nin önemli oyuncularının G.Saray'a karşı oynayamayacak olması ve Drogba ile Sneijder'in takımla katılması. Ama Schalke, Schalke'dir. Şampiyonlar Ligi de Şampiyonlar Ligi'dir. Üstelik Alman takımları taktik disiplin ve mücadele gücü olarak dünya standartlarının üzerindedirler. Ama ben yine de G.Saray'ın turu geçeceğini düşünüyorum.
AYBABA OYUNCULARINI KOLAY HARCIYOR
Samet Aybaba için oyuncuları laflarla harcamak çok kolay görünüyor. Söylemleri kötü niyetli olmasa da oyuncuları olumsuz etkileyebilir. Geçen hafta Ersan'ı son dakikalarda oyundan aldı ve maalesef yuhalandı. Elazığ'da da Sinan'ı oyundan aldı ve arkasından manasız açıklamalar yaptı. Bunlar pedagojik olarak yanlış söylemler.
CEZALARI ERTELEMEK EYYAMIN SONUDUR
Erteleme eyyamın sonudur. Fatih Terim'den başlayan ve LuaLua'da son olarak gördüğümüz erteleme durumu anlaşılır gibi değil. Hiç uzatmayalım, Futbol Federasyonu ve onun kurullarının şu anda Türk futboluna bırakın faydayı çok büyük zararı vardır. Ceza veren kurulların çelişkileri ve hukuk dışı kararları ortadayken bu federasyonun hala görevde kalmasını futbolumuzun geleceği için son derece sağlıksız buluyorum. Demirören ve arkadaşları 3 Temmuz'u temizlemek için geldiler, misyonları bitti artık kenara çekilsinler de hiç değilse futbolumuzu yoğun bakımdan çıkaralım.
HAKEMLER ARIZAYA GEÇTİ!
Hakemlerimiz her geçen hafta kötüye gidiyor. Elazığ'da ilk yarı sonunda maç manasız şekilde uzatılınca Beşiktaş'ın golü geldi. Beşiktaş'ın 3. golü de ofsayt. F.Bahçe'de Meireles durulmuyor. Rakibin baldırına yaptığı taban hareketinin cezası kırmızı olmalıydı ama sarıyla kurtardı. G.Saray'da ise hakemin Amrabat'a vermediği sarı kartı anlayamıyoruz. Verse oyundan atılacaktı ama hakemlerimiz garip bir şekilde arızaya geçtiler.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.