Demirören mi değişti yoksa Namoğlu mu?
Bu istifayı nasıl değerlendiriyorsunuz? Bu istifa kaçınılmaz bir sonuç. Başaramadı ve gitti. Türk hakemlerinin yaptığı her doğru ve her yanlış otomatik olarak Merkez Hakem Kurulu Başkanı'na fatura edilir. Sezon başından beri hakemlerin performanslarına baktığımızda gerçekten çok kötüydü. Üç büyük takım adeta hakem kararlarıyla imtiyazlı hale gelmişlerdi. Zekeriya Alp beceremedi, başaramadı ve onurlu bir şekilde istifa etti.
Yusuf Namoğlu benim yıllarca yan hakemliğini yaptığım bir büyüğümdür. Üstelik de kendisi nikah şahidimdir. Ama bu aşamada Yusuf Namoğlu'nun da göreve gelmesini doğru bulmuyorum. Zira Namoğlu'nun açıklamalarına göre TFF Başkanı Yıldırım Demirören ile ilkeleri uyuşmuyordu. Ne oldu, ne değişti de iki saatte ilkeler uyuşuverdi. Demirören mi değişti, yoksa Namoğlu mu? Bu konuda da çok büyük soru işaretleri var kafamda.
ŞARLATANLIK BİTMELİ
Salı toplantıları şarlatanlıktır. Hakemliğe hiçbir faydası olmadığı gibi MHK'yı sürekli eyyama sürükler. MHK'nın salı toplantıları yapması demek, Markus Merk'in Lig TV'de hakem yorumculuğu yapması demektir. Hakemleri kollayacağım diye soytarı durumuna düşmek kimseye yakışmaz.
Yusuf Namoğlu'nun yapacağı fazla bir şey yok. Kadro belli. Onlara şunu der ve gerçekten inandırabilirse belki biraz olsun hakemlerin performansını yükseltebilir: "Ey hakemler! Ne Yıldırım Demirören ne Duygun Yarsuvat ne Aziz Yıldırım ne de Fikret Orman... Maç yönetirken Allah'tan başka kimseden korktuğunuzu hissedersem gidin ananızın bahçesinde karşılaşma yönetin." Bunu söyler ve gerçekten söylediklerinin arkasında durursa hakemler bir nebze olsa toparlayabilirler. Yok, hakemler böyle devam ederse Yusuf Namoğlu da sezon sonunda gitmek zorunda kalır.
BEŞİKTAŞ %40 TRABZON %30
İki takımımız da Avrupa Ligi'nde zor kura çekti. İkisinin de şansı rakiplerinden biraz daha az. Her ne kadar Liverpool eski Liverpool olmasa da sonuçta bir futbol efsanesidir. Üstelik Şubat'a kadar sorunlarını azaltacaklardır. Trabzonspor'a yüzde 30, Beşiktaş'a da yüzde 40 tur şansı veriyorum. İşleri çok zor ama imkansız değil.
Beşiktaş Guinness Rekorlar Kitabı'na geçebilir. Şayet şampiyon olurlarsa tarih Beşiktaş'ı "İç saha maçlarını farklı şehir ve kasabalarda oynayan bir takım şampiyon oldu" diye yazacak. Bu da Beşiktaş için büyük şeref kaynağı olacak.
MARİFET HAMZAOĞLU'NDA DEĞİL
Geçin bunları... Marifet Hamza Hoca'da değil, marifet Galatasaray'ı aylarca sabote eden sözüm ona o futbolcularda. Prandelli'yi göndermek amacıyla takımı sabote ettiler. Oynamadılar. Hamza Hoca gelince de görevlerini yapmaya başladılar. Hepsi bu.
Ersun Yanal, Trabzonspor'a bir ivme kazandırdı. Takıma da katkısı olacaktır kesinlikle. Ama bunu şampiyonluğa kadar götürebilirler mi, orası çok zor görünüyor. Ama inşallah yarışı sonuna kadar kovalar.
SON SÖZÜ FIFA SÖYLEYECEK
Bence hem Türkiye'de hem de UEFA'da bu iş bitti. Ama son durak FIFA ne der onu kestiremiyorum. Tuhaf olan şu; UEFA, Fenerbahçe'ye çok ciddi ve ağır bir ceza verdi ama kişilere henüz ceza çıkmadı. Bu durum ciddi bir çelişkidir. Herhalde son sözü FIFA söyleyecek.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.