Beşiktaş deplasman mantığını resmen yıktı
Görece olarak baktığımız zaman ligin başlangıcına göre çizginin biraz daha aşağıda olduğunu söyleyebiliriz. Konyaspor maçını da 3 puanla tamamlayabilirse Beşiktaş lider bir şekilde, tam da istediği zamanda bir mola almış olacak. Formunu tekrar yükseltebileceği bir zaman dilimi olacak. Düşüşün bu kadar büyütülecek bir tarafı yok, 17 hafta içinde performans dalgalanmaları gayet doğaldır. Zaman zaman bunlar skora yansır ama bazen çizginiz düşse de kazanırsınız. Örnek de Osmanlı maçı... Yeter ki bu performans dalgalanmaları çok keskin olmasın. Beşiktaş da ilk devre boyunca bunu yaşamadı.
Transferin iki boyutu vardır. Bir, olayın sportif ve teknik tarafı, ikincisi de mali boyutu... Mali güç transfer kabiliyetindeyse tabii ki bir stoper ve kaleci transferiyle kadro derinliğini yakalaması muhakkak avantaj sağlayacaktır. Beşiktaş'a gereken savunmacıyı da hücumu belirler. Geniş alanda savunma özelliği yüksek bir defans oyuncusu tipiyle anlaşılması tabii ki daha mantıklı. Savunma bir takım organizasyonu işidir.
Beşiktaş'ın artık deplasman mantığı yok. Üç senedir bu durumu o kadar yoğun yaşadı ki deplasman mantığını ortadan kaldırdı. Gördük ki Beşiktaş'la deplasmanda da hücum zenginliği yaratabiliyor. Hücumla oyunu ele alarak da deplasmanda oynanabileceğini Beşiktaş'tan öğrendik. Beşiktaş'ın yaratması gereken kendi saha oyunudur. Yani konuşulması gereken artık deplasman değil, sorun iç saha oyunu. Cenk rolünü kabullenmeli
Artık bazı oyuncular bazı rolleri kabullenecekler, yoksa gidecekler.
Bazen mecbur kalırsınız. Gomez'i Şenol hoca kesmez, ikisi beraber de olmaz. O yüzden Cenk Tosun bu kimliği, bu rolü benimserse çok faydalı olur. Cenk'in şu ana kadarki çizgisi Beşiktaş için çok faydalı bir kenar oyuncusu. Bu da oyuncu özelliğinden çok oyuna bakışıyla şekilleniyor.
EMNİYETLİ OYUN BİRAZ SIKICIDIR!
Biz de esasında ligde şunu görüyoruz: Emniyet ve güveni öne çıkaran bir Fenerbahçe mi, yoksa hücum zenginliği öncelik olan Beşiktaş mı? Esasında bu oyunların da yarışını gözlemliyoruz hep beraber. Pereira tabii ki hücumu kuvvetlendirmeye çalışıyor ama öncelik emniyetli oyundan geçiyor. Biraz hayat gibidir futbol, emniyetli işler biraz sıkıcıdırlar. Yaratıcı, maceraya dönük işlerse daha renklidirler. Futbolda da bu aynen böyle...
Bu cümleyi o mantıkla kullandığını düşünmüyorum. Çok net söylüyorum kadro derinliği ve genişliği Fenerbahçe'de. Artık bazı şeyleri aştı Fenerbahçe. Zaman zaman gel-gitler olabilir ama bu ikiliyi verimli kullanmak Pereira'nın teknik direktörlük maharetinde. Forvet transferi için çok doğru bir profil seçmeniz lazım. Fernandao-Van Persie'de sıkıntı yaşarken bir güçlü isim daha getirirseniz faydadan çok kargaşa yaratırsınız. Eğer transfer yapılacaksa buna dikkat edilmeli. Böyle bir transfer gerçekleşeceğini çok da düşünmüyorum. G.Saray'a güçlü takviyeler gerek
Kastamonuspor maçı tabii ki ölçü değil ama oyuncular için ölçü olduğunu yansıttı Mustafa hoca. Kamuoyu da transfer beklentisinde... Donk'un kesinlikle faydalı olacağı düşüncesindeyim. Bütün işleri halledeceğini düşünmüyorum. Geçen yıldan beri söylediğim şampiyon olan kadro ile şampiyon kadro farkı vardı. Bu sene biraz ortaya çıkıyor 2-3 tane güçlü takviyeye ihtiyacı var ama malum, UEFA'nın mali kriterleri ne kadar imkan tanıyacak, onu beraber göreceğiz. Sadece transfer değil, doğru transfer gerekir. Doğru sportif kararlar olmazsa, planlama doğru olmazsa her şey hikaye olur.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.