Zihniyet ve ciddiyet...

Futbolda atan ile tutanın yani golcü ile kalecinin ne kadar kıymetli olduğuna, Galatasaray-Karabük mücadelesini ders olarak gösterebiliriz. Karabük kalecisi Abdülaziz tutamadı, golcüleri atamadı. Galatasaray'ın file bekçisi Muslera ise, "Kırılma" dakikalarında muhteşem kurtarışlar yaptı. Skor daha büyük olurdu. Ancak Galatasaray'ın gol hattındaki oyuncuları "Gol vuruşu" konusunda saç-baş yoldurdu. Kendisini gol krallığında söz sahibi yapacak pozisyonlar bulan Umut Bulut, gol kaçırma yarışmasında gibiydi. Umut'un boş kaleye topu vuramaması, aşırtma konusunda topun şiddetini ayarlayamaması golcülük kimliğiyle bağdaşmadı.
Galatasaray favoriydi, farklı kazanması da çok doğal. Lider bir takım, şampiyonluk kovalayan büyük takımın oyuncuları ve hocası kafa kafaya verip maçta 3-0 öndeyken skorun 3-2'ye gelmesini sorgulamalıdır.
Real Madrid aynı gün Granada'ya 9 gol atarken 5 gole imza koyan başta Ronaldo olmak üzere hiçbir oyuncu zihinsel olarak laubalilik sınırına gelmedi. Real'i yıldızlarından çok, futbol anlayışındaki zihniyet ve ciddiyet büyütüyor. Galatasaray ilk yarıda ve özellikle oyunun başında Umut-Bruma ve Yasin'le kaçırdığı gollerden sonra "Nasıl olsa kazanırız" havasına girdi. Büyük takım laubalilik-ciddiyetsizlik sınırında gezinmemeli. Devre arası sihirli konuşmalar mı yapıldı bilemem; toparlanmış, ciddiyeti eline geçirmiş, takım oyununa dönmüş, ritmi yüksek bir Galatasaray sahaya yansıdı. 45 ile 70 arasında Galatasaraylı oyuncular sahada resital yaparken, Selçuk'la, Umut'la, Yasin'le ve Sneijder ile jenerik olacak paslaşmalar sonucu çok güzel pozisyonlar ürettiler.
Özellikle Sneijder, Hamit ve Selçuk'un oyuna koydukları akıl, Bruma ve Yasin'in de verimini yükseltti. Alex Telles de yaptığı iyi savunma ve hücuma yaptığı katkılarla günün en iyilerindendi.
Hamit müthiş oynarken, top kaybından sıyrılıp akıl dolu paslar verdi. Prandelli olsaydı; Sneijder'i ilk yarıdaki performansına bakıp çıkarırdı. Hamza Hoca'nın Sneijder'i oyunda tutması Galatasaray'a maçı kazandırdı. Sneijder'in direk dibine yaptığı frikik vuruşu ile dördüncü golde yaptığı depar; kalitesinin, yeteneğinin ve aklının ürünüydü.
En yüksek not 9
Hamit Altıntop
En düşük not 3
Abdulaziz Demircan