Bu Fenerbahçe'yi herkes yenebilir
Fenerbahçe'nin iyi golcüleri var ve bu golcüleri iyi oynatan orta saha oyuncuları var. Onun için bas bas diyorum ki "Fenerbahçe'den puan almak istiyorsan, maçı kendi yarı sahanda oynamayacaksın. Düşmanı ateş hattından uzak tutacaksın. Oyunu öbür tarafta oynayacaksın. Savunmayı, Fener yarı sahasında yapacaksın. Kendi yarı sahanda kabul ettiğinde, iş işten geçiyor. Çünkü Fenerbahçe hücumda çok güçlü... Buna karşılık savunmasında, alabildiğine bir boşluk var." Fenerbahçe golcülerinden biri olmazsa, öbürü, biri olmazsa öbürü sahneye çıkıyor; onlar olmazsa, orta saha adamları ortaya çıkıyor.
Bursa maçında çökmedi mi? Ersun hocamla, ilk yarı ve ikinci yarıyı seyredelim mi? Fenerbahçe ikinci yarıda hiç yoktu. Emenike, Sow, Kuyt ve Webo'dan bir tanesi Bursa'da olsa, maç çok farklı biterdi. Fener farklı kaybederdi.
Bu mevcut puanların içinde hakemlerin kaç puanı var. O da ayrı... Onu hiç katmıyorum ben... Fenerbahçe buna rağmen 'fark kapansın' elinden geleni yaptı. Ligin ilk yarısı bittiğinde 8 puan fark vardı, Ünal Aysal ve Mancini, "Biz bu farkı kapatırız" dediler mi? Fenerbahçe ikinci yarıda 8 puan kaybetmedi mi? Ama puan farkı 13'e çıktı. Çünkü Fenerbahçe ikinci yarıda 8 puan kaybederken, Galatasaray da 14 puan daha kaybetti.
GALATASARAY TAKIM DEĞİL!
Fenerbahçe, istikrarsız, savunması kötü bir takım. Buna karşılık Galatasaray takım değil. En büyük kusuru bu Galatasaray'ın; takım değil... Ama Galatasaray-Fenerbahçe maçı olduğu zaman başka bir havaya giriyorlar. O zaman takım olabilme şansı, doğabilir. Galatasaray, takım olabilirse, maçın sonucu çok farklı olabilir. Olursa da bir maç için olur zaten...
Hiç öyle biri yok. Galatasaray- Fenerbahçe maçlarında kehanet bile yapılmaz. İki takımın savunması da o kadar çok hata yapıyor ki... Hangisi bunu kullanır, hakem yorumlarını nasıl yapar, göreceğiz. Bir hakem hatası, bir savunma hatası her şeyi değiştirir. İki takım da hataya çok açık... Hakemlerimiz de hataya kalbur gibi açık...
Beşiktaş'ın çok genç bir kadrosu var, sakatları var, eksikleri var. Beşiktaş'ın içinde olduğu koşulları düşünürsek, Şampiyonlar Ligi'ne play-off oynamadan gitmeyi sağlayabilecek bir şansa sahip olması bir mucize... Beşiktaş bu mucizeyi gerçekleştirmiş durumda... Ama içinde bulunduğu durumlardan dolayı garantili bir durumu hiçbir zaman yok.
KİRALIKLARA İNGİLİZ MODELİ
Bu kiralama konusuna Türkiye Futbol Federasyonu el koymak zorunda. Yani bu kulüplerin keyfine bırakılacak bir şey değil. Fenerbahçe Semih'i satarken 'bize karşı oynamaz' diye madde koyuyor, Beşiktaş koymuyor. Olur mu böyle bir şey. Bu tür şeylere Türkiye Futbol Federasyonu'nun kesin 'İki kulüp genel kurallar dışında sözleşme yapamazlar.' Genel kural ne? Elinde usulüne göre verilmiş lisansı olan bir futbolcuya itiraz edilemez. Semih'in elinde nizami lisans var mı? Çıkar oynar! 'Efendim bizden özel...' O beni alakadar etmez. Bu ağırlığını koyması lazım. Bu madde özellikle kiralamalarda şiddetle kullanıldığı için o konuda da kesin madde konulmalı. Ya da İngiltere'deki gibi 'Kiralanan oyuncular takımlarına karşı oynayamazlar' maddesi getirilmeli. Bu her türlü dedikoduyu da ortadan kaldırır. Eneramo o golü attı. Atmasaydı ne olacaktı? Herkes diyecekti ki 'Bilerek dışarı attı.' Düşün ki o sezonun son maçı olabilirdi, o gol ile Beşiktaş Avrupa'ya gidebilir ya da gitmeyebilirdi, Karabük kümede kalabilir ya da kalamayabilirdi. Gel de şimdi o pozisyonu tartış.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.