Maç trafiği Avrupa'yı vurdu
Brezilya'daki Dünya Kupası gerçekten çok zevkli ve gollü maçlara sahne oluyor.
Birçok şehirdeki sıcak ve rutubetli hava şartlarına rağmen tempo yüksek. Tabi az da olsa hayal kırıklığı yaşatan maçlar var. Uruguay-İtalya maçı son derece kalitesizdi. Bitime 7 dakika kala Godin'in golü sonrası maça hareket ve heyecan geldi.
Organizasyon her açıdan çok kötü.
Ama gerçek şu ki bugüne kadar dünya kupasının rengini, havasını en üst düzeyde hissettiren bir şampiyona yaşanıyor.
Avrupa takımları için daha grup maçları dahi bitmeden büyük bir hayal kırıklığı yaşanıyor. Bunun bir tek nedeni var. Avrupa'nın üst düzey liglerinden üç kulvarda ağır bir maç trafiği yaşanıyor.
Sezon sonunda futbolcular da büyük bir fiziki tahribat oluşuyor.
2002'DEKİ JENERASYON YOK
Bir de buna sıcak hava ve nem eklenince performanslar iyice düşüyor. 2010 Dünya Kupası'nda böyle bir tablo olmadı. Çünkü Güney Afrika'da kış mevsimi yaşanıyordu. İddialı olmayan bir çok ülke takımları kendilerinden söz ettirebilmek için her şeyleriyle bu şampiyonaya hazırlanıyorlar.
Fizik kondisyon olarak tam hazır halde kaybedecekleri bir şeyin olmadığının bilincindeki zihinsel rahatlıkla varlarını yoklarını sahaya yansıtıyorlar.
Bu turnuvada Kosta Rika'nın müthiş bir başarısı var mesela...
Bu soruya cevap vermek zor. Uzun seneler sonra 2002'de Dünya Kupası'na katıldık. Dünya 3'üncüsü olduk. Bu da dünyada olay yarattı. Bize karşı Kosta Rika son saniyede galibiyet golünü kaçırdı. Biz grup ikincisi olduk sonra yarı finale kadar yürüdük. Kosta Rika bu şampiyonadaki büyük başarısıyla şu anda herkesin konuştuğu bir takım. Biz de burada olabilseydik büyük bir motivasyonla en iyisini yapmaya çalışırdık. Ama 2002'deki jenerasyona sahip olmadığımızı da unutmamak lazım.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.