Fatih Terim, sık sık karşılaştığı ciddi sıkıntılar karşısında hiçbir zaman pes etmeyip zoru başaracağına 'inanan' ve de futbolcularına 'inandıran' bir teknik direktör. EURO 2016 öncesi yine birçok handikaplarımız var. Stoper, günümüzde en önemli görev yerlerinden bir tanesi. Bir takımda birbirlerine mesafe olarak en yakın oyuncular stoperlerdir. Semih Kaya, bu seneyi iyi geçirmedi. Serdar Aziz sakat. Ahmet Çalık deneyimsiz. Bu yüzden Terim haklı olarak Mehmet Topal'ı kullanmak istiyor. Tabi bunu düşünürken orta sahadaki bol alternatifleri de hesap ediyor. Bunun yanında santrforda sıkıntımız var. İlk tercih takımında sezon boyunca çok az süre almış olan Cenk Tosun. Caner fizik olarak hazır değil. Yine Terim'in her zaman düşündüğü Ozan Tufan da takımında yedeklikten kurtulamadı. Yıldızımız Arda Turan'ın da fiziki durumu ortada. Bir senedir hem üst düzey maç eksiği var hem de Luis Enrique'nin kondisyon idmanlarıyla Diego Simeone'nin idmanları arasında büyük farklılık var.
Bütün bu olumsuzluklara rağmen İngiltere maçı hepimize umut verdi. Futbolcularımızın yardımlaşması hırsı, fiziki güçlerini sınırsız harcamaları, takdir edilecek cinstendi. İngiltere gibi güçlü bir rakibe 65. dakikada görülen yorgunluğa kadar oyuna hükmetme şansı vermemek önemliydi. Bana göre; en önemli artımız günümüz futbolunda mutlak şart olan pas trafiğindeki gözle görülür ilerlemeydi. Şimdi Hırvatistan maçına kadar 20 güne yakın bir süremiz var. Ayrıca 2 hazırlık maçı daha yapacağız. Bu kamp döneminde sezon içinde takımlarında sürekli görev alan futbolcularımız rehabilite olacaklar. Fiziki eksikliği olanlar da güç kazanacaklar. Yine EURO 2008'e benzer heyecanlar yaşayacağımız görüşündeyim.