Jesus’a rağmen gelen galibiyet

Dün gece yine ilginç bir maça sahne oldu. Kritik karşılaşmada F.Bahçe, ilk yarıda genelde iyi bir futbol sergiledi. Bilhassa ilk 15 dakika içinde çok tehlikeli ve etkili ataklar geliştirdiler. 3-4 gol kaçtı… Bir tanesinde takımın hücumdaki lokomotifi Valencia müthiş bir çalım ve sprintle gitti, arkadaşına verse boş kaleye gol olacak ama çalım atınca topu kaleciye kaptırdı. 2. yarıya Jesus, çok yanlış bir değişiklikle başladı. Crespo'yu çıkarıp fizik açıdan güçsüz İrfan Can'ı Arao'nun yanında görevlendirdi. İlk yarıda hiç hücuma çıkamayan Ümraniyespor bu yarıda arka arkaya tehlikeli girişimlerde bulundu. F.Bahçe skor avantajı yakaladı, sonra kısa sürede berabere duruma geldi. Ondan sonra maçın zorluk derecesi üst düzeye çıktı. İki hocadan da hamleler geldi. Uzatma bölümünde Ümraniyespor'un kendi kalesine attığı golle F.Bahçe yine son dakikada önemli bir üç puanın sahibi oldu. F.Bahçe'nin niye hep en iyi oyuncusu Ferdi oluyor? Çünkü fizik açıdan güçlü. Valencia F.Bahçe için çok önemli, gol atsa da Batshuayi fizik olarak iyi değil. Aynı şekilde İrfan Can'ın da durumu benzer. Bu kadar güzel bir zeminde ve kapasitesi sınırlı bir takım karşısında Arda hamle oyuncusu olarak da kullanılmıyorsa başka söze gerek yok. Gelelim en ilginç olaylarına… Ümraniyespor, geride kalabalık iyi savunma yaparken iki kere skorda denge varken defans bloğu önde yakalanıp iki kolay gol yedi. F.Bahçe, defans bloğu eski maçlar gibi daha kontrollü ve önde çakılı kalmadan oynamasına rağmen skor avantajına sahipken geniş alanda yakalanıp beraberlik golünü yedi. Gelelim VAR hakemi Mustafa Öğretmenoğlu'na… Tam bir çifte standart uyguladı. Ümraniyespor'un ikinci golünün iptali için hakemi çağırması doğruydu. Ama Ümraniye'nin yediği gol öncesi Geraldo'ya net faul vardı.