Motive etmek için normalleşme çıtası!
2009'un son günleri. Sanayi Bakanı Nihat Ergün'le Arnavutluk'tayız. Bakanla geceyarısını ettik, sohbeti bitiremedik. Bir soru bir soru daha... "2009'da makro veriler kötüydü. 2010 yılında endekslerden bu rakamlar çıkıp yerine toparlanmanın başladığı rakamlar girecek. Baz etkisi denilen bu etkiyle sanayi üretiminde, ihracatta yüzde 10-20 hatta daha üzerinde aylık yükselişler göreceğiz. Siz de hükümet olarak bunları Türkiye iyiye gidiyor diye kullanacak mısınız?"
Bakan Ergün şu yanıtı vermişti:
"Bu rakamların geçen yılki rakamların üzerine çıkacağı kesin. Çünkü geçen yılki rakamlar kötüydü.
Ama 'Çok iyiyiz' demekle iyi olunmaz. Bizim iyi olduğumuzu söylemek için son 5 yıl içindeki en iyi rakamlara bakıp öyle değerlendirme yapmamız daha doğru olacak. Ancak bunu hayıflanmak için değil motive etmek için söylemeliyiz."
2010'un ilk rakamları da birer ikişer gelmeye başladı. Rakamlara bakılırsa ocakta imalat sanayinde yüzde 14.4, toplam sanayi üretiminde de yüzde 12.2'lik bir toparlanma var. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre ihracat şubatta yüzde 20, ilk iki ayda yüzde 16 arttı. Bunlar işlerin adım adım toparlandığına işaret eder mi? Hem evet hem hayır. Evet, çünkü ikinci bir dip olmazsa bu rakamlar 'en kötü geride kaldı' diyor. Hayır çünkü Sanayi Bakanı ile yaptığımız anlaşmanın henüz çok uzağındayız. Daha açıkça anlatmak gerekirse son 5 yılda görülen en iyi rakamların bir hayli gerisindeyiz.
Türkiye ekonomisi için kriz Lehman Brothers'ın iflasıyla milat kabul edilen Eylül 2008'de başlamadı.
Sanayiciler, bankacılar 2008 yazının başlarında ilk uyarıları yapmıştı "İşler iyi gitmiyor" diye...
Bizim milat Mart 2008'de Yargıtay'ın Ak Parti'ye yönelik kapatma davası bence. İş dünyası için belirsizlik bulutuna eylül- ekim gibi dünya krizi eklenince Türkiye ekonomisi diğer ülkelerden daha yüksek küçülme oranlarıyla karşı karşıya kaldı.
İşte bu düşüşün çıkışında da rakamlara bir sürü teknik, karmaşık istatistiki hesaplamayla bakılabilir.
Mesela mevsimsellikten arındırılarak veriler hesaplanabilir. Bunu zaten ekonomistler uzun meşakkatli hesaplamalar yaparak açıklıyor. Ancak ben kriterlerimden birini Bakan Ergün'le Aralık 2009'da oluşturdum. Son 5 yılın en iyi verisine göre karşılaştırma. Geçmiş 5 yılın 'en iyi'leri Türkiye ekonomisinin ulaşması gereken yeni çıtaları... Kolaylık olması açısından sizin için bu verileri derledim. Sanayi Bakanı Ergün'ün de dediği gibi hayıflanmadan motive etmek için rakamların birkaçını şöyle özetleyelim:
Örnekler çoğaltılabilir. Türkiye ekonomisinin içteki belirsizlik ve dışarıdaki krizle kaybettiği yılları yerine koyması zaman alacağını hepimiz biliyoruz. IMF çapasını da kullanmayı tercih etmeyen hükümet bu seçimiyle yakaladığı 'IMF'siz de ayakta durabilirim' fırsatını dünyaya gösterebilmesi için önce geride bıraktığı iyi rakamları yakalaması gerekiyor. Bunun için OVP hedefleri yeterli olur mu? Motive etmek için bu hedefler tekrar tartışılabilir bence.
Ayrıntılar için lütfen tıklayın.