Santos maestro gibiydi

Kasımpaşa, Yılmaz Vural ve deneyimli oyuncuları sayesinde süper ligin en renkli takımı oldu. Çünkü Kasımpaşa oynadığı her büyük maçta sahaya yansıttığı hücum futboluna dayalı oyun felsefesiyle izleyenlere keyif veriyor. Rakipten korkmuyorlar, cesaretle üzerine gidiyorlar ve ayağa isabetli pas yapıyorlar. Galatasaray karşısında oyunu çirkinleştirmeyi düşünmeyen bir Kasımpaşa bulunca seyir zevki yüksek, pozisyonu ve mücadele gücü fazla bir maç izledik.
Fenerbahçe'nin İstanbul Belediye'ye kaybetmesi lider Galatasaray'ın puan farkını açması için büyük şanstı. Ancak Atletico Madrid maçının fiziksel ve zihinsel yorgunluğunun Galatasaraylı oyuncuları ne kadar etkilediği kafamda soru işaretiydi.
İlk yarıda Galatasaray kanatları kullanarak Kasımpaşa'nın üzerine gitti. Sabri'nin dönüşüyle Keita geriye bakmadan tamamen hücumu düşünerek etkili oynadı. Jo santfor eksikliğini başarıyla kapatırken, sürekli yer değiştirerek Kasımpaşa savunmasının kolay pozisyon almasını engelledi.
Arda'nın golü öncesinde Jo'nun topu yumuşatması akıl doluydu. Ayhan orta sahayı bırakıp sürekli ileri gidince Topal tek kaldı ve Kasımpaşa göbekten etkili hücumlar yaptı.
Neill'in savunmaya sağladığı katkı sayesinde kafaca rahatlayan Servet, mükemmel oynarken; kritik pozisyonlarda kademeye girip birçok tehlikeyi önledi. 20. dakikadan sonra Ali Sami Yen'de Giovani resitali başladı.

TOZU DUMANA KATARDI
Topla buluştuktan sonra süratlenişi ve rakiplerinden sıyrılışı baş döndürücüydü. Rijkaard'ın manevi oğlu olan Giovani Dos Santos topu mekik dokur gibi işlemeye ve Galatasaray'ı hızlı hücuma taşımaya başladı.
Özellikle ikinci yarıda Keita kenardan getirdiği topları isabetli ortaya çevirebilseydi, maç çoktan kopardı. Yekta'nın golü maçı sıkıntıya sokar gibiydi ama Giovani Dos Santos, "Bu gece maça ben damgamı vuracağım" deyince attığı mükemmel final paslarıyla Kasımpaşa'yı çökerten adam oldu. Meksikalı oyuncu, Galatasaray'ın maestrosu gibiydi ve Elano'yu aratmadı.
Uzun süredir maç oynamayan Giovani, bu görünümüyle ikinci yarıya başlamış olsaydı tozu dumana katardı. İki üç hafta sonra onu izlemek daha büyük keyif olacak gibi geliyor.
Kewell ve Baros geldikten sonra Galatasaray'da rekabet müthiş olacak ve Frank Rijkaard da rahatlayacak.